Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanma Suçu ve Cezası

Kendi bireysel kullanımı için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçuyla ilgili haklarında adli soruşturma veya kovuşturma işlemleri yürütülen kişiler, etkin avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetlerine ihtiyaç duyar. Şüpheli ya da sanık sıfatı alan müvekkillerin yasal haklarını korumak ve en etkili savunmayı sağlamak bu süreçte önem kazanmaktadır. Uyuşturucu kullanma suçuyla ilgili yasal prosedürler karmaşık olabilir, ancak deneyimli avukatların rehberliğinde etkili ve doğru hukuki danışmanlık hizmetleri, uyuşturucu kullanma suçlamasıyla karşılaşan kişileri bilgilendirir ve yasal seçenekleri açıklar. İyi bir savunma stratejisi oluşturarak müvekkillerin haklarının adil bir şekilde savunulması, ceza müeyyidesinin hafifletilmesi ve uyuşturucu kullanma suçlamayla karşı karşıya kalan kişiler üzerinde cezanın gelecekteki etkilerini en aza indirmeye yardımcı olur. Mahkeme sürecinde etkin bir temsil, müvekkillerin adalete erişmelerine olanak sağlar.

Kullanmak için Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak ya da Kullanma Suçu Avukat eroin kokain esrar Ecstasy

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu ve Cezası

Uyuşturucu madde kullanma olgusu, ülkemizde son dönemlerde büyük artış göstermekte ve çeşitli yaş gruplarında, kullanımı yaygınlaşmış bulunmaktadır. Lise çağındaki gençlere kadar alt yaş gruplarında yoğun bir talep olduğu, yapılan sosyolojik tespitlerle ortaya konulmaktadır. Uyuşturucu madde satışının kanunumuzda suç olarak düzenlendiği ve hapis cezasının olduğu genellikle bilinmekle birlikte pek çok kimse tarafından kendi üstünde madde taşımanın, satın almanın, bulundurmanın, kullanmanın suç olduğu ve ciddi cezalarının olduğu hususu görmezlikten gelinmektedir. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçu, TCK’nun en çok ihlâl edilen hükümlerinden biridir ve bu hükme aykırı davranış her geçen gün giderek artmaktadır.

2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, bulunduran, kullanan veya kabul eden kişiler için 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Uyuşturucu maddelere; esrar, eroin, kokain, toplumlarda ot ismiyle tabir edilen sarma esrar ürünü, sentetik kannabinoid, türevleri, uyarıcı maddelere; amfetamin, morfin, koka yaprağı, LSD, hint keneviri, meskalin ve türevleri örnek gösterilebilir.

Bu maddeler ve türevlerini kolluk (polis, jandarma) aramasında üstlerinde bulunduranlar, satış esnasında satın alan tarafında yer alanlar, kullanırken yakalananlar veya elinde bulunduranlar kanunda yer alan tedbirlere riayet etmedikleri taktirde hapis cezasına maruz kalmaktadırlar.

Yargıtay verdiği bir çok karar ile; kendisinde uyuşturucu madde elde edilemeyen sanığın, kullandığını kabul ettiği maddenin de ele geçirilememesi ve teknik yöntemlerle uyuşturucu madde olup olmadığının saptanamamış olması durumunda, sanığın uyuşturucu kullanmak suçundan dolayı mahkûm edilemeyeceğini açıkça karara bağlamış bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, sanığın uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak suçunu işlediğine dair beyanı çoğu zaman ticari amaçla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan (TCK m.188) kurtulmak amacına yönelik olabilmektedir. Bu nedenle, sanık savunmasının bu açıdan irdelenmesi son derece büyük bir öneme sahip olmaktadır. Sanığın uyuşturucu maddeyi hangi amaç ile bulundurduğu veya satın aldığı, suçun ticari amaç ile uyuşturucu madde bulundurmak mı (TCK m.188), yoksa kullanmak amacıyla bulundurmak suçunu mu (TCK m.191) oluşturacağının saptanması, son derece önemlidir.

Yargıtay, ele geçiriliş biçimine göre 601 gr esrarı, sanığın üzerinde ve elindeki çantada ele geçirilen 46,4 gr esrar ve 5 adet ekstazi’yi, 60,9 gr dan ibaret esrarı, 0,011 gr dan ibaret eroini, sanığın evinde ele geçirilen 4,92 gr esrarı ve yine sanığın evinde ele geçirilen 25,58 gr esrarı kişisel kullanım sınırı içerisinde kabul etmek gerektiğine karar vermiştir.

Süreç Nasıl İşler?

TCK’nın 191. maddesi uyarınca, maddede düzenlenen suç isnadıyla karşı karşıya kalınması halinde şüpheli hakkında soruşturma açılmaktadır. Biz avukatlarınız olarak şüpheli konumunda olan müvekkilin soruşturma aşamasında bahse konu suçun işlenmediğini ispat etmeye çalışarak hakkınızda takipsizlik (kovuşturmaya yer olmadığı kararı) kararı verilmesini veya dosyadaki delillerin su götürmez bir gerçek şeklinde varlığı halinde, davanın açılmasının ertelenmesini sağlamaya çalışmaktayız.

Bu halde, maddenin ikinci ve devam fıkralarında düzenlendiği üzere, 5 yıl süreyle Savcılık tarafından kamu davası açılmasının ertelenmesine karar verilebilmektedir. Bu durumda erteleme süresi içerisinde, düzenli periyotlarla kan testi istenmesi, şüphelinin tedavi altına alınması şeklinde şüpheli, yükümlülükler altına alınmaktadır. Bu yükümlülüklere aynen riayet edildiği takdirde sürenin sonunda takipsizlik kararı verilmektedir. Ancak denetim şartlarına şüpheli tarafından uyulmaması halinde, doğrudan kamu davası açılmaktadır. Erteleme süresi içerisinde şüphelinin, kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hali yine ihlal nedeni sayılarak ayrı bir soruşturma açılmadan doğrudan kamu davası açılacaktır. Unutulmamalıdır ki, kamu davası açıldıktan sonra aynı suçun işlendiği iddiası atıldığında eylem tarihine bakılarak ikinci somut olay özelinde yeniden erteleme kararı verilemez.

Suçun İsnadının Kişinin İş ve/veya Eğitim Hayatına Sirayeti

Fail lise öğrencisi, üniversite öğrencisi, özel veya devlet kurumunda çalışan vb. şekilde iş veya eğitim hayatı içerinde olan bir kişi olması halinde kişi, adli soruşturmanın yanı sıra mensubu olduğu kurumdan atılma yaptırımı ile karşı karşıya kalmaktadır. Fail her ne kadar masum bile olsa bu şekildeki bir isnadın mensubu olduğu kurumda, menfi (olumsuz) bir algı oluşturması sebebiyle sıklıkla karşılaştığımız üzere, adli soruşturma sonuçlanmadan kişilerin çalıştıkları kurum veya okulları ile ilişiği kesilmektedir. Bu durumda, geç kalınmadan gerekli idari organlara başvurulmalı ve yetkili İdare Mahkemesinde dava açılarak yürütmenin durdurulması sağlanmalıdır. Akabinde adli soruşturma ile birlikte sürecin yürütülerek hak kaybı yaşanmasına engel olunmalıdır. 

Nitelikli Haller

Suçun, okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılmaktadır. Burada, toplumsal alanlar içerisinde ve/veya 200 metre çevresinde suçun işlenmesi halinde, toplumun diğer fertlerine yasal olmayan bu eylemin bulaşmasının engellenmesi ve caydırıcı olması amaçlanmıştır.

Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık kurumu, suçun işlenmesinin, yayılmasının önlenmesi ve kişinin kendisine verdiği zararın önüne geçmeye çalışması halinde faile tanınmış bir haktır. İşbu suçu işleyen kişi, elinde bulundurduğu/kullandığı uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kimden, ne zaman ve nerede temin ettiğini yetkili makamlara anlatır ve bu konuda bilgi vererek suçluların yakalanmasını veya maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa faile bir ceza verilmemektedir. Nitekim, soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi olmak isterse cezaya hükmolunmamaktadır. Yine haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilmektedir.

Suçun Takibi

TCK’nın m.191 hükmü, 6545 sayılı Kanun ile yeniden kaleme alınırken özellikle; bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması bakımından tamamen farklı bir düzenleme getirilmiş, soruşturma aşaması bakımından Cumhuriyet savcısına kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbirine karar vermesi bakımından geniş bir yetki verilmiştir. Bu suç nedeniyle başlatılan soruşturmada, şüpheli hakkında, CMK’nun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, Cumhuriyet savcısı tarafından, beş yıl süreyle, kamu davasının açılmasının ertelenmesine kararı verilmesi gerekmektedir. Bu imkânın getirilmesi ile birlikte ayrıca, söz konusu bu suç bakımından, Cumhuriyet savcısına denetimli serbestlik tedbirine hükmetme ve gerekir ise şüpheliye tedavi altında bulundurma yetkisi tanınmaktadır.

Hukuki Destek

Bu suçun isnadı ile karşı karşıya kalan bir kişinin, geç kalmadan profesyonel hukuki hizmet alması gerekmektedir. Aksi halde, telafisi imkânsız sonuçlar doğabileceği gibi erken vakitte haberimizin olması halinde, farklı stratejilerle süreci yorumlayarak daha az cezaya hükmolunması veya hiç ceza alınmaması sağlanabilmektedir. Hukuk Büromuz, uyuşturucu kullanma suçuyla ilgili soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişilere profesyonel hizmetler sunmaktadır. İnsanların hatalar yaptığı durumlarda dahi, hukuki olarak adil bir şekilde temsil edilmeye ve haklarını korumaya layık oldukları inanıyoruz. Hedefimiz, müvekkillerimize dürüstlük, adalet ve en etkili savunmayı sunmaktır.

Uyuşturucu kullanma suçu, yasaların ciddi bir şekilde ele aldığı ve sonuçları itibarıyla suçlamayla karşı karşıya kalan kişilerin hayatlarının derinden etkileyebilecek bir suçtur. Bu suçla ilişkili yasal prosedürler, cezalar ve sonuçlar karmaşık olabilir. Ancak endişelenmek yerine, deneyimli ve uzman avukatların süreç boyunca rehberliğinde hukuki haklarınızın korunmasını sağlayabilirsiniz. Uyuşturucu kullanma suçuyla ilgili avukatlık hizmetleri şunları içerir:

  • Hızlı ve Doğru Hukuki Danışmanlık: Uzman avukatlarımız, müvekkillerimize uyuşturucu kullanma suçuyla ilgili mevcut yasal durumu açıklar ve haklarını anlamalarına yardımcı olur. Sizin durumunuzda hangi yasal seçeneklerin mevcut olduğunu belirlemek ve en iyi savunmayı oluşturmak için profesyonel bilgilerini kullanırlar.
  • Savunmanın Hazırlanması: İyi bir savunma stratejisi, uyuşturucu kullanma suçuyla ilgili suçlamaları ciddiye alır ve en etkili şekilde müvekkili temsil eder. Avukatlarımız, soruşturma sürecinde toplanan delilleri analiz eder, şüpheli delilleri tespit eder ve adalete uygun bir şekilde savunma yapmak için gerekli adımları atar.
  • Ceza Müeyyidesi Hafifletme: Kanunların, yargı içtihatlarının ve mevzuatın sunduğu imkanları en iyi şekilde değerlendirerek ceza müeyyidesinin hafifletilmesi için uygun ve  müvekkillerimizin yaşamlarını en az şekilde etkileyecek seçenekler araştırılır. Müvekkillerin geçmişini, duruşma öncesi seçenek yaptırımları ve kanıtları en iyi şekilde değerlendirerek müvekkillerin adaletle ve makul bir şekilde cezalandırılmasını sağlamak ve gelecekteki olumsuz etkileri en aza indirmek amaçlanır.
  • Mahkeme Temsili: Müvekkiller Polis veya jandarma merkezlerinde, savcılıklarda veya mahkemelerde etkin bir şekilde temsil edilir. Deneyimli avukatlarımız, savunma stratejilerini etkili bir şekilde sunmak ve haklarınızı savunmak için profesyonel bir yaklaşım sergiler. Mahkeme sürecinde size rehberlik eder, gerekli argümanları sunar ve adaletin yerine getirilmesini sağlamak için adil bir savunma yaparlar.
  • İtiraz, İstinaf ve Temyiz Hizmetleri: Uyuşturucu kullanma suçuyla ilgili kararların veya hükümlerin ardından, bazen itiraz, istinaf veya temyiz sürecine ihtiyaç duyulabilir. Müvekkillerimizin haklarını ve çıkarlarını korumak için itiraz, istinaf veya temyiz başvuruları yapar ve bu süreçlerde hukuki destek sağlarız.

Uyuşturucu kullanma suçlamasıyla karşı karşıya kaldığınızda hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişiler olarak, hukukun karmaşık dünyasında yalnız olmadığınızı unutmayın! Tecrübeli avukatlarımızın, size rehberlik etmek, haklarınızı korumak ve adil bir sonuç elde etmek konusunda sundukları hizmetlerden yararlanabilirsiniz. Bu yazı, genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye yerine geçmez. Somut olayla ilgili hukuki konularda doğru ve güncel bilgiler için profesyonel avukatlarımızla iletişime geçilebilmesi mümkündür. 

Comments

No comments yet.

Send Comment