Yol Bağlantısı Olmayan Taşınmazlarda Geçit Hakkı: Mevzuat, Uygulama ve Yargı Kararları

Geçit hakkı, genel yola bağlantısı olmayan taşınmaz malikine, komşu taşınmaz üzerinden yol hakkı tanıyan sınırlı aynî bir haktır. Türk Medeni Kanunu uyarınca zaruret hâlinde talep edilebilir ve bedel karşılığında kurulur. Geçit güzergâhı, en az zarara yol açacak şekilde ve teknik bilirkişi incelemesiyle belirlenir. Hakkın geçerli olabilmesi için tapuya tescili gerekir. Yargıtay kararları, geçit ihtiyacının objektif ve hukuki sınırlarla belirlenmesini şart koşmaktadır. Bu süreçte teknik bilgi, hukuki değerlendirme ve dava yönetimi birlikte yürütülmelidir. Bıçak, geçit hakkı taleplerinizde kapsamlı danışmanlık ve dava hizmeti sunmaktadır.

Yol Bağlantısı Olmayan Taşınmazlarda Geçit Hakkı Nedir Hangi Durumlarda Talep Edilir Mevzuat Uygulama Yargı Kararları Hukuk Bürosu Avukat mal

Geçit Hakkı Nedir? Hangi Durumlarda Talep Edilir?

Geçit hakkı gibi taşınmaz mülkiyetine bağlı haklar, yalnızca malikin kendi taşınmazı üzerinde değil, komşu taşınmazlarla olan ilişkilerinde de belirli sınırlamalara ve gereksinimlere tabidir. Bu bağlamda, geçit hakkı, özellikle umumi yolla doğrudan bağlantısı bulunmayan taşınmazların maliklerine tanınan zorunlu bir irtifak hakkı olarak öne çıkar. Geçit hakkı, bir taşınmazın sahibi olan kişinin, taşınmazına ulaşabilmek için komşu taşınmazdan geçmesine hukuken olanak tanıyan sınırlı aynî bir haktır. Bu hak, sadece maliklerin karşılıklı rızasıyla değil, zorunluluk halinde mahkeme kararıyla da tesis edilebilir.

Uygulamada geçit hakkı davaları, çoğunlukla kırsal bölgelerde veya yapılaşmanın düzensiz olduğu yerleşim yerlerinde gündeme gelmektedir. Türkiye’deki mevcut kadastro uygulamalarının eksikliği, özel mülkiyete konu taşınmazların yeterli yol bağlantısına sahip olmaması gibi yapısal nedenler, geçit hakkı taleplerini oldukça yaygın hale getirmiştir.

Bu yazının amacı, geçit hakkına ilişkin temel mevzuatı, uygulama koşullarını ve Yargıtay kararları çerçevesinde oluşan yerleşik içtihatları inceleyerek, hak sahiplerinin ve uygulayıcıların bu konudaki bilgi düzeyini artırmaktır. Ayrıca yazı sonunda, geçit hakkı tesisi sürecinde profesyonel hukuki destek almak isteyenler için Bıçak Hukuk’un sunduğu hizmetlere de değinilecektir.

Geçit Hakkına İlişkin Mevzuat

Geçit hakkı, Türk Medeni Kanunu’nun “Taşınmaz Leh ve Aleyhine Kurulan İrtifaklar” başlıklı hükümleri arasında düzenlenmiş olup, özellikle madde 747 ve 748 hükümleri bu konudaki temel yasal dayanakları oluşturmaktadır.

Zorunlu Geçit – TMK Madde 747

« Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir. Bu hak, ilk önce kendisinden bu geçidin istenmesi önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun düşen komşuya karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana karşı kullanılır. Zorunlu geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir. »

Bu hüküm çerçevesinde, geçit hakkı, yalnızca taşınmazın genel yola ulaşımının imkânsız veya yetersiz olduğu hallerde söz konusu olur. Bu nedenle « zorunlu geçit hakkı« , malikin mülkiyet hakkını kullanabilmesini sağlamak amacıyla, sınırlı da olsa komşu taşınmazlar üzerinde bir müdahale olanağı sunar.

Bu hakkın kullanılabilmesi için;

  • Taşınmazın genel yola doğrudan bir geçidi bulunmamalı veya mevcut yol taşınmazın kullanım amacına uygun olmamalıdır.
  • Geçit hakkı, öncelikle önceki yol durumu ve mülkiyet yapısı dikkate alınarak en uygun komşudan, bu mümkün değilse en az zarar görecek komşu üzerinden talep edilmelidir.
  • Geçit hakkı, tam bir bedel karşılığında kurulur. Bu bedel, hakkın tesisiyle yükümlü hale gelen taşınmaz malikine ödenir.

Diğer Geçit Hakları – TMK Madde 748

“Taşınmaz malikinin taşınmazını işletme veya iyileştirme ya da taşınmazı üzerinde yapı yapma amacıyla komşu taşınmaza geçici olarak girme hakkı ile tarla yolu, hayvan sulama yolu, kış geçidi, tomruk kaydırma yolu ve oluğu ve bunlara benzer diğer geçitler özel kanun hükümlerine tâbidir. Özel kanun hükmü yoksa yerel âdet uygulanır. Doğrudan doğruya kanundan kaynaklanan geçit hakları, tapu kütüğüne tescil edilmeksizin doğar. Ancak, bunlardan sürekli nitelikte olanlar beyanlar sütununda gösterilir.”

Bu hüküm kapsamında, özellikle tarımsal faaliyetler veya geçici kullanımlar için gereken geçit türleri düzenlenmiştir. Bu tür geçitler;

  • Süreli ve geçici olabilir (örneğin, hasat döneminde tarla yoluna erişim),
  • Yerel adet veya özel kanun hükümlerine dayanabilir,
  • Süreklilik arz etmeyenler için tapuya tescil gerekmeyebilir; ancak sürekli olanların tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmesi gerekir.

Tapu Siciline Tescil – TMK m. 748/3 ve 1009

Geçit hakkı, bir taşınmaz lehine diğer taşınmaz aleyhine kurulan irtifak hakkı olduğundan, taşınmazın mülkiyetini sınırlayıcı nitelikte bir aynî hak doğurur. Bu sebeple, TMK m. 1009 uyarınca tapu siciline tescil edilmesi zorunludur. Tescil ile birlikte;

  • Hakkın üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi mümkün olur,
  • Geçit hakkı süreklilik kazanır,
  • Hukuki güvenlik sağlanır.

Bu yasal çerçeve, geçit hakkı taleplerinin yalnızca fiili zorunluluk durumlarında ve belirli koşullar altında ileri sürülebileceğini, komşuluk hukukuna dayanan bir istisna olarak tanındığını göstermektedir.

Geçit Hakkı Davalarının Şartları ve Usulü

Geçit hakkı, genellikle komşu taşınmaz maliklerinin rızasıyla kurulamaması hâlinde mahkeme kararıyla tesis edilen sınırlı aynî bir irtifak hakkıdır. Bu nedenle, geçit hakkı talep eden kişinin başvuracağı temel hukuki yol, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılacak bir geçit hakkı tesisi davasıdır.

Aşağıda, bu davanın açılabilmesi için aranan koşullar ve usulî gerekler açıklanmaktadır:

Geçit Hakkı Davası Açabilecek Kişiler

Geçit hakkı davası yalnızca;

  • Genel yola doğrudan çıkışı olmayan (mutlak geçit yoksunluğu),
  • Veya mevcut yolu taşınmazın kullanım ihtiyacını karşılamayan (nisbi geçit yetersizliği) taşınmaz malikleri tarafından açılabilir.

Geçit hakkı istenen taşınmazda:

  • Tek malik varsa davayı yalnızca malik açabilir.
  • Paylı mülkiyet (müşterek mülkiyet) varsa, her bir paydaş, kendi payı oranında geçit hakkı davası açabilir.
  • Elbirliği mülkiyeti söz konusuysa, tüm ortakların birlikte hareket etmesi gerekir.

Dava Kime Karşı Açılır? (Davalılar)

Geçit hakkı davası, geçidin tesis edilmesi istenen taşınmazın malik(ler)ine karşı açılır. Bu nedenle:

  • Geçit kurulması istenen bütün parsellerin maliklerinin tamamı davada taraf gösterilmelidir.
  • Geçit hakkı birden fazla taşınmaz üzerinden geçiyorsa, bu taşınmazların tümü ve sahipleri davaya dahil edilmelidir.
  • Taşınmaz tapuda Hazine adına kayıtlı ise, davalı olarak Maliye Hazinesi gösterilir.
  • Taşınmaz tapu kaydına sahip değilse, mahkeme, davacıya tescil davası açması için süre verir ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra geçit davasına devam eder.

Dava Açılmadan Önce Hangi Şartlar Sağlanmalıdır?

Geçit hakkı istemeden önce aşağıdaki koşulların objektif biçimde değerlendirilmesi gerekir:

  • Taşınmazın genel yola ulaşımının bulunmaması veya mevcut yolun kullanımı imkânsız ya da yetersiz olması,
  • Talep edilen geçit güzergâhının, mümkün olan en az zararla ve komşuluk hukukuna uygun biçimde seçilmiş olması,
  • Geçit ihtiyacının kişisel tercihlere değil, taşınmazın kullanım amacına ve niteliğine göre ortaya çıkması,
  • Davacının, geçit bedelini ödemeye hazır olması.

Mahkeme Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Usulî Noktalar

  • Mahkeme, geçit hakkının tesis edilmesinin gerekip gerekmediğini ve geçidin hangi güzergahtan verileceğini bilirkişi ve keşif yoluyla tespit eder.
  • En uygun güzergâh, önceki mülkiyet yapısı, yol durumu, taşınmazların mevcut kullanımı, müdahalenin asgari düzeyde olması gibi kriterlere göre belirlenir.
  • Geçit hakkı, bir ya da birden fazla taşınmaz üzerinden kesintisiz bir ulaşımı sağlayacak şekilde kurulmalıdır.
  • Mera, orman, kamuya ait yol ve kamu hizmetine tahsisli alanlar üzerinden geçit hakkı kurulamaz. Bu yerler ancak özel izne tabi olup, bu tür talepler kamu yararıyla çeliştiği gerekçesiyle reddedilir.

Geçit hakkı davaları teknik ve hukuki yönleri bakımından karmaşık olabileceğinden, sürecin doğru planlanması ve uygun delillerle desteklenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu noktada, bir sonraki bölümde geçit hakkının hangi ölçütlere göre belirlendiği açıklanacaktır.

Geçit Hakkının Belirlenmesinde Dikkate Alınacak Ölçütler

Geçit hakkı, taşınmaz mülkiyetini sınırlayan zorunlu ve istisnai bir irtifak hakkıdır. Bu nedenle, mahkemeler geçit hakkını tesis ederken yalnızca davacının ihtiyacını değil; davalıya, komşu taşınmazlara ve bölgedeki genel düzenlemelere etkisini de gözetmek zorundadır. Geçit hakkının tespiti süreci, sadece hukuki değil, aynı zamanda teknik ve toplumsal dengelerin de hesaba katıldığı karmaşık bir değerlendirme sürecidir.

İşte geçit güzergâhının ve kapsamının belirlenmesinde dikkate alınan başlıca ölçütler:

Taşınmazın Niteliği ve Kullanım Amacı

Geçit ihtiyacı, taşınmazın tarla, bahçe, arsa, imarlı parsel, bağ evi, çiftlik, zeytinlik gibi kullanım biçimlerine göre farklılık gösterir. Örneğin:

  • Tarla niteliğindeki bir taşınmaz için tarım araçlarının geçebileceği genişlikte bir geçit (genellikle 2.5–3 metre) yeterli görülmektedir.
  • İmarlı ve konut kullanımına açık parseller için, araç geçişini de mümkün kılacak bir güzergâh tercih edilebilir.

Dolayısıyla geçit güzergâhı ve genişliği, taşınmazın fiili kullanımına, imar durumuna ve amacına uygun biçimde belirlenmelidir.

Komşuluk Hukuku ve Fedakarlığın Denkleştirilmesi İlkesi

Geçit hakkı, özünde komşuluk hukukundan kaynaklanan bir düzenlemedir. Bu sebeple mahkeme, geçit güzergâhını belirlerken:

  • En az zarar görecek taşınmazın tespiti,
  • Komşu taşınmazın bütünlüğünün bozulmaması,
  • Geçidin güzergâh itibariyle en kısa, en az maliyetli ve en az müdahaleyle uygulanabilir olması gibi kıstaslara göre karar verir.

Bu değerlendirme, doktrinde “fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi” olarak tanımlanır. Bu ilkeye göre, hem davacının ulaşım ihtiyacı karşılanmalı hem de davalının mülkiyet hakkı gereksiz ve orantısız şekilde sınırlandırılmamalıdır.

Güzergâhın Mevcut Fiziki ve Hukuki Durumu

Mahkeme, geçidin:

  • Önceden fiilen kullanılmış bir patika yol olup olmadığını,
  • Eğim, toprak yapısı, bitki örtüsü gibi teknik faktörleri,
  • Talep edilen yolun kamu arazisi, mera veya orman vasfında olup olmadığını,
  • Geçit tesis edilecek güzergâhın imar planları ile uyumlu olup olmadığını dikkate alır.

Örneğin, mera veya devlet ormanına isabet eden bir güzergâhta geçit hakkı tesis edilemez. Aynı şekilde, halihazırda var olan fiilî bir patikanın kullanılması, taraflar açısından daha uygun ve dengeli bir çözüm olabilir.

Geçidin Genişliği ve Kesintisizliği

Yargıtay içtihatlarına göre geçit yolu:

  • Taşınmazın ihtiyacını karşılayacak ölçüde geniş,
  • Genel yola ulaşımı kesintisiz sağlayacak şekilde devamlı olmalıdır.

Aksi takdirde, geçit hakkı amacına ulaşamayacak ve davacının mülkiyet hakkını kullanması yine engellenmiş olacaktır.

Mahkemeler genellikle 2.5 ila 3 metre genişliğinde geçit hakkı tesisini yeterli görmektedir. Daha geniş geçit talepleri varsa, bu talebin dayanakları ayrıntılı şekilde açıklanmalı ve gerekçelendirilmelidir.

Geçit güzergâhı belirlenirken yapılan bu çok yönlü değerlendirme, hem davacı hem de davalı açısından adil ve ölçülü bir çözüm yaratmayı amaçlar. Bu bölümde açıklanan ilkelere aykırı şekilde tesis edilen geçit hakları, istinaf ve temyiz denetiminde sıklıkla bozulma nedeni olmaktadır.

Geçit Hakkı Bedeli ve Tespiti

Geçit hakkı, bir taşınmaz lehine, komşu taşınmaz aleyhine kurulan sınırlı aynî bir irtifak hakkı olduğundan, bu hak karşılıksız tesis edilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesi, geçit hakkının ancak “tam bir bedel karşılığında” kurulabileceğini açıkça belirtmektedir. Bu bedel, geçit hakkı nedeniyle mülkiyet hakkı sınırlandırılan taşınmaz malikine ödenir.

Aşağıda geçit bedelinin belirlenmesi ve ödenmesine ilişkin yasal ve yargısal esaslar açıklanmıştır:

Bedel Tespiti Nasıl Yapılır?

Geçit bedelinin miktarı mahkeme tarafından doğrudan belirlenmez. Bunun yerine, hâkim;

  • Taşınmazın niteliği,
  • Geçidin uzunluğu ve genişliği,
  • Oluşacak fiili ve ekonomik zarar,
  • Aleyhine geçit tesis edilen taşınmazın kullanım şekli

gibi unsurları dikkate alarak bilirkişi heyeti (genellikle harita mühendisi, ziraat mühendisi ve emlak bilirkişisi) aracılığıyla objektif kıstaslara göre bedelin hesaplanmasını sağlar.

Bedel, taşınmazın güncel piyasa koşullarına uygun olacak şekilde gerçek rayiç değeri esas alınarak belirlenir.

Bedelin Hükümden Önce Ödenmesi Zorunluluğu

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, belirlenen geçit bedeli:

  • Mutlaka hüküm verilmeden önce mahkeme veznesine depo ettirilmeli,
  • Mahkeme kararı bu depo işlemine bağlı olarak kurulmalıdır.

Aksi takdirde, mülkiyet hakkı sınırlandırılan taşınmaz malikinin mağdur edilmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle mahkeme, geçit bedelinin yatırılmaması durumunda davayı reddetme hakkına sahiptir.

Bedel Tespitinin Güncelliği ve Yeniden İnceleme Gerekliliği

Geçit bedeli ile hüküm tarihi arasında uzun bir süre geçmişse (örneğin birkaç yıl), daha önce yapılmış değer tespiti güncelliğini yitirmiş sayılır. Bu durumda:

  • Hüküm tarihine yakın yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmalı,
  • Taşınmazda değer artışı yaratabilecek gelişmeler (imar planı değişikliği, yol çalışmaları, bölgesel fiyat artışı vs.) dikkate alınmalıdır.

Bu uygulama da yine fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğidir. Zira, geçit hakkı nedeniyle mülkiyet hakkı sınırlandırılan malikin eksik tazminat alması, hukuka ve hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurur.

Hazine Hissesi Durumunda Ne Olur?

Geçit hakkı, hisseli bir taşınmaz üzerinden talep ediliyorsa ve bu taşınmazda Maliye Hazinesi ortak malik ise, belirlenen bedelin Hazine’ye isabet eden kısmı ayrıca hesaplanmalı ve mahkeme veznesine yatırılmalıdır.

Hazine vekili, bedelin yatırılması şartıyla geçit hakkı tesisine karşı çıkmayacağını beyan etmişse, bu beyan mahkeme kararına esas alınabilir. Ancak ödeme yükümlülüğü yine davacıya aittir.

Geçit bedeli, yalnızca teknik bir hesaplama değil, aynı zamanda hukuki koruma ve hakkaniyet ilkesinin bir gereğidir. Mahkeme tarafından doğru hesaplanması ve zamanında ödenmesi, geçit hakkının geçerli ve sürdürülebilir şekilde tesis edilmesi açısından zorunludur.

Tapuya Tescil ve Sonuçları

Geçit hakkı, taşınmaz lehine tesis edilen sınırlı aynî bir irtifak hakkıdır. Bu hakkın etkili, kalıcı ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hâle gelmesi için, tapu siciline tescili zorunludur. Türk Medeni Kanunu’nun 748/3. maddesi ve 1009. maddesi bu konuda açık hükümler içermektedir.

Tescilin Hukuki Niteliği

Geçit hakkı:

  • Süreklilik taşıyorsa, tapu kütüğünün irtifak hakları hanesine (ayrıca beyanlar sütununa) kaydedilmelidir.
  • Geçici veya mevsimsel bir ihtiyaçtan doğuyorsa, tescil zorunlu değildir. Ancak tarafların talebi hâlinde beyanlar sütununda gösterilmesi mümkündür.

Tescil, geçit hakkının:

  • Taşınmazın el değiştirmesi durumunda yeni malik açısından da bağlayıcı olmasını sağlar.
  • Üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesine olanak verir.
  • Hakkın belirli bir rotaya ve amaca dayalı olarak kullanımını kayıt altına alır.

Tescilin Zorunluluğu ve Talep Yolu

Mahkeme kararı ile geçit hakkı tesis edildiğinde, kararın kesinleşmesini takiben:

  • Mahkeme, re’sen tapu müdürlüğüne tescil yazısı göndermez.
  • Bu işlemin gerçekleştirilmesi için genellikle davacı tarafından talepte bulunulması
  • Kararda belirtilen güzergâh ve teknik özellikler, mahkeme ilamı ile birlikte tapu müdürlüğüne sunulmalı ve zeminle uyumlu biçimde tescil işlemi yapılmalıdır.

Tescil yapılmaksızın geçit hakkı uygulamada kullanılıyor olsa bile, bu kullanım geçit hakkına resmi bir hukuki statü kazandırmaz. Bu nedenle tescil, geçit hakkının tamamlayıcı unsurudur.

Tapusuz Taşınmazlarda Tescil Sorunu

Bazı taşınmazlar, özellikle kırsal bölgelerde hâlâ tapuda kayıtlı olmayabilir. Bu tür durumlarda:

  • Geçit hakkı kurulacak taşınmazın tapusuz olması hâlinde, mahkeme tarafından tescil davası açılması için davacıya süre verilir.
  • Tescil işlemi tamamlanmadan geçit hakkı kurulamaz.
  • İlgili taşınmazın tapuya tescili sağlandıktan sonra geçit hakkı davasına devam edilir.

Bu uygulama, hukuki güvenliğin sağlanması ve taşınmazlar üzerindeki aynî hakların kayıt altına alınması açısından zorunludur.

Tescilin İptali ve Kaldırılması

Geçit hakkı tesis edilmiş bir taşınmazda:

  • Taşınmaz artık genel yola doğrudan bağlantı kazanmışsa,
  • Geçit ihtiyacı objektif olarak ortadan kalkmışsa,
  • Taraflar arasında anlaşma ile geçit hakkının sona erdirilmesi kararlaştırılmışsa,

ilgili taraflar tapu kaydındaki irtifak hakkının kaldırılması için dava açabilirler veya noter tasdikli sözleşmeyle tapu müdürlüğüne başvurarak terkin talebinde bulunabilirler.

Sonuç olarak, geçit hakkı tescili, hakkın hukuki geçerliliğini, güvenilirliğini ve kalıcılığını teminat altına alan kritik bir aşamadır. Tescil işlemi yapılmadan geçit hakkı kurulmuş sayılmaz ve üçüncü kişiler üzerinde bağlayıcılık doğurmaz.

Geçit Hakkı Davalarında Yargılama Giderleri

Geçit hakkı davaları, taraflar arasında doğrudan çözülemeyen, teknik ve hukuki değerlendirmelere dayalı bir süreç gerektirdiğinden, bilirkişi incelemesi, keşif, harç, dava masrafları ve vekâlet ücreti gibi yargılama giderlerini de beraberinde getirir. Bu giderlerin kimin üzerinde bırakılacağı, dava sürecindeki rol ve sorumluluklara göre belirlenir.

Genel Kural: Giderler Davacıya Aittir

Yargıtay uygulamalarında ve doktrinde genel kabul gören anlayışa göre, geçit hakkı davaları:

  • Davalı açısından haksızlık teşkil etmeyen,
  • Davacının kendi taşınmazını kullanabilir hâle getirmek için başvurduğu bir yol olduğundan,

bu tür davalarda yargılama giderleri genellikle davacı üzerinde bırakılmalıdır. Bu yaklaşım, davacının sübjektif arzularından değil, objektif geçit ihtiyacından kaynaklanan talepleri için bir bedel ödemesinin adil olacağı düşüncesine dayanmaktadır.

Bilirkişi ve Keşif Ücretleri

Geçit hakkı davalarında sıklıkla:

  • Fen bilirkişisi, harita mühendisi, ziraat mühendisi, taşınmaz değerleme uzmanı gibi çeşitli uzmanların görüşüne başvurulur.
  • Geçit güzergâhının belirlenmesi, taşınmazın kullanım şekli, tescile uygunluk, değer tespiti gibi konular için mahallinde keşif yapılır.

Bu işlemler için öngörülen bilirkişi ücretleri ve keşif masrafları öncelikle davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılır. Hüküm sonucunda giderlerin kimin üzerinde bırakılacağına karar verilir.

Uzayan Yargılamalarda Gider Artışı ve Güncelleme Gereği

Geçit hakkı davaları, tapu tescili, tespit davaları, keşifler ve yeniden değerleme gibi işlemler nedeniyle uzun sürebilen dava türleri arasındadır. Bu durumda:

  • Geçit bedeli ve bilirkişi ücretleri zamanla artabilir veya güncellenmesi gerekebilir.
  • Mahkeme, hüküm tarihine yakın bir tarihte yeni bir değer tespiti yapılmasını
  • Bu yeni değer, hem bedelin hem de yargılama giderlerinin miktarını etkiler.

Hazine’nin Taraf Olduğu Davalarda Gider Paylaşımı

Eğer geçit hakkı kamuya ait bir taşınmaz üzerinden istenmişse ve davalı olarak Maliye Hazinesi gösterilmişse:

  • Geçit hakkının Hazine hissesi oranında değeri hesaplanır,
  • Bu değere isabet eden yargılama giderleri de oransal olarak belirlenerek davacıya yüklenir.

Mahkeme, Hazine lehine vekâlet ücretine de hükmedebilir.

Vekâlet Ücreti

Geçit hakkı davası sonucunda:

  • Davacı lehine karar verilirse, mahkeme davalı aleyhine vekâlet ücretine hükmetmez.
  • Aksine, davalı lehine karar verilirse (örneğin geçit talebi reddedilirse), davacı vekâlet ücreti ödemekle yükümlü olur.

Ancak uygulamada çoğu geçit hakkı davası, talebin kabulüyle sonuçlandığından, vekalet ücreti yükü çoğunlukla doğmaz.

Sonuç olarak, geçit hakkı davası açmayı düşünen taşınmaz maliklerinin, yalnızca geçit güzergâhı ve bedeliyle değil; yargılama sürecinde doğacak masraflarla da önceden hesap yapmaları ve bu süreci planlı yürütmeleri gerekmektedir. Bu aşamada hukuki destek alınması, dava yükünü azaltmada ve süreci etkili biçimde yönetmede önemli bir katkı sağlayacaktır.

Yargıtay Kararları Işığında Uygulama Örnekleri

Geçit hakkı davaları, Türk hukuk pratiğinde en sık başvurulan taşınmaz davalarından biridir. Bu alanda oluşmuş yerleşik Yargıtay içtihatları, hem ilk derece mahkemeleri için bağlayıcı rehber işlevi görmekte hem de taşınmaz maliklerinin hangi durumlarda geçit hakkı talep edebileceğine dair sınırları netleştirmektedir. Aşağıda, bu kararlardan bazı örnekler ışığında uygulamaya yön veren ilkelere yer verilmiştir.

Fiili Yolun Bulunması Geçit Hakkını Engellemez

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 2021/2285 E. – 2021/4876 K. sayılı kararında, “davacının taşınmazına ulaşmak için fiilen kullanılan patika yolun bulunmasının, geçit hakkı tesisine engel oluşturmayacağını” vurgulamıştır. Zira bu yolun hukuken tanınmış bir geçit hakkı teşkil etmediği ve tapu kaydına geçmediği sürece koruma altında olmadığı ifade edilmiştir.

Daha Az Zarara Neden Olacak Taşınmaza Geçit Tesis Edilir

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre (örneğin 14. HD, 2020/3845 E. – 2020/6794 K.), mahkeme geçit güzergâhını belirlerken;

  • En kısa yolun tercih edilmesinden ziyade,
  • Geçit nedeniyle daha az zarara uğrayacak taşınmazın dikkate alınması gerektiğini kabul etmektedir.

Bu durum, fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesinin somutlaşmış hâlidir.

Emniyetli ve Ekonomik Yol Tercih Edilir

Yargıtay 1. HD, 2018/3247 E. – 2019/1109 K. sayılı kararında, “sarp arazi, dik eğim, heyelan riski gibi nedenlerle teknik olarak uygun olmayan güzergâhların geçit hakkı için tercih edilemeyeceğini” ifade etmiştir. Uygulamada bu tür durumlarda, daha uzun mesafeli dahi olsa emniyetli ve ekonomik olan güzergâh esas alınmaktadır.

Geçit Hakkı Sınırsız Genişlikte Olamaz

Yargıtay, birçok kararında (örneğin 14. HD, 2019/1852 E. – 2019/4261 K.), “geçit hakkının sadece taşınmazın ihtiyacını karşılayacak ölçüde olması gerektiğini” belirtmiştir. Araç geçişine ihtiyaç duyulmayan bir zeytinlik için 5 metre genişliğinde yol talep edilmesi hakkın kötüye kullanımı sayılmış ve talep reddedilmiştir.

Rızaen Geçit Kullanımı Hukuki Dayanak Oluşturmaz

Yargıtay 14. HD, 2022/782 E. – 2022/3645 K. sayılı ilamında, “taraflar arasında geçmişte rızaen kullanılan yolun daha sonra ihtilaf çıkması hâlinde, rızaen kullanımın geçit hakkına dönüştürülemeyeceğini” vurgulamıştır. Bu nedenle mahkemeler, geçit hakkının hukuki yollarla tesisini esas almaktadır.

Bu içtihatlar göstermektedir ki geçit hakkı, yalnızca taşınmaz malikinin ihtiyacına göre değil; aynı zamanda objektif ölçütlere, teknik uygunluğa ve hukuki dengeye dayalı olarak mahkemece oluşturulan kapsamlı bir değerlendirme sonucu tesis edilmektedir.

Sonuç ve Değerlendirme

Geçit hakkı, taşınmaz maliklerinin mülkiyet hakkından doğan kullanım serbestisini güvence altına alan, aynı zamanda komşu taşınmaz malikinin haklarını da gözeten son derece hassas bir hukuki kurumdur. Uygulamada, tapu kaydında yol bağlantısı bulunmayan veya fiilen ulaşım imkânı olmayan taşınmazlar bakımından kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmakta; bu nedenle geçit hakkı, özellikle kırsal yerleşim bölgelerinde sıklıkla dava konusu olmaktadır.

Türk Medeni Kanunu’nda ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirlenen esaslara göre geçit hakkı tesisi:

  • Zaruret hâlinin objektif olarak ortaya konulması,
  • En az zarara yol açacak güzergâhın tespiti,
  • Bedelin belirlenip mahkeme veznesine yatırılması,
  • Tapuya tescil işleminin gerçekleştirilmesi

gibi birçok hukuki, teknik ve usulî unsura bağlıdır. Bu süreç, çoğu zaman keşif, bilirkişi raporu, teknik krokiler ve tapu incelemeleri gibi uzmanlık gerektiren adımlarla yürütülmektedir.

Bu nedenle geçit hakkı tesisine yönelik taleplerin başından itibaren uzman bir hukuk bürosu rehberliğinde yürütülmesi, sürecin uzamasını veya hak kayıplarını önlemek adına büyük önem taşır. Bıçak Hukuk Bürosu olarak, taşınmaz sahiplerine;

  • Geçit ihtiyacının hukuki ve teknik değerlendirmesi,
  • Uyuşmazlık hâlinde dava sürecinin yürütülmesi,
  • Bedel tespiti ve tescil işlemlerinin takibi,
  • Bilirkişi incelemelerinde hukuki destek sağlanması

konularında uzman kadromuzla danışmanlık ve temsil hizmeti sunmaktayız.

Geçit hakkı talepleriniz ve benzeri taşınmaz hukuku işlemleri için bizimle iletişime geçebilir; güvenilir, etkin ve hızlı çözümlerimizden faydalanabilirsiniz.

/ Görüşler / Düşünceler, Görüşler / Düşünceler / Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Comments

No comments yet.

Send Comment