Kara Para Aklama

IMF; Dünya ekonomisinin % 2 ila % 5 arasında bir bölümünün, İngiltere’nin gayri safi yurtiçi hasılasının % 13 ünün, Almanya’nın gayri safi yurtiçi hasılasının % 16 sının karanlık işlerden oluştuğunu kabul etmektedir. Rusya Merkez Bankası, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından hemen sonraki yıllarda organize suç örgütleri marifetiyle 250 milyar dolar kara paranın Rusya’dan batı ülkelerine transfer edildiğini açıklamıştır.  Rakamlar dolaşımda olan kara paranın hacmi konusunda fikir vericidir.

karar para aklama

Kara Para Aklama

Yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, uyuşturucu ticareti, silah ticareti, kaçakçılık, dolandırıcılık, hırsızlık gibi gayri meşru faaliyetler yoluyla çok büyük miktarda parasal kaynaklara sahip olunabilmesi mümkündür. Gayrimeşru yollarla elde edilen paraya “kara para” adı verilmektedir.

Hacim

Uluslararası Para Fonu IMF ile Max-Plant Enstitüsü tarafından 2001 yılında yapılan ortak bir çalışmada, uyuşturucudan elde edilen kazancın yıllık hacminin 500 milyar dolar civarında olduğunun tahmin edildiği ifade edilmiştir. IMF; Dünya ekonomisinin % 2 ila % 5 arasında bir bölümünün, İngiltere’nin gayri safi yurtiçi hasılasının % 13 ünün, Almanya’nın gayri safi yurtiçi hasılasının % 16 sının karanlık işlerden oluştuğunu kabul etmektedir. Rusya Merkez Bankası, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından hemen sonraki yıllarda organize suç örgütleri marifetiyle 250 milyar dolar kara paranın Rusya’dan batı ülkelerine transfer edildiğini açıklamıştır.  Rakamlar dolaşımda olan kara paranın hacmi konusunda fikir vericidir.

Aklama

Başlı başına büyük bir güç kaynağı olan kara paranın sağladığı güçten yaralanabilmesi için bu paranın mali sisteme entegre edilmesine ihtiyaç duyulur.  Aksi takdirde, kara paraya sahip olmak büyük riskleri bünyesinde bulundurur. Kara paranın muhafazası hem masraflı hem de tehlikelidir. Kara para; devletlerce el konulabilme, müsadere edilebilme, vergilendirilme veya elinde bulunduranın hapis cezasıyla cezalandırılması risklerini bünyesinde taşır.

Belirtilen riskleri minimize edilmesi veya tamamen ortadan kaldırabilmesi için bu paranın mali sisteme dahil edilmesi ve haklı elde edilmiş para süsü verilmesi işlemlerine “kara para aklama” adı verilir.

Şeffaflık

Kara para aklama, kamusal alanda faaliyet gösteren kişilerin (PEP) işin içinde oldukları bir sosyal olgudur.  Bu bakımdan kara paranın aklanmasıyla mücadele edilebilmesi için kamusal alanda faaliyet gösteren güç sahibi kişilerin özel ilişkilerine ışık tutulabilmesi gerekir. Bu da basın ve yayın özgürlüğünün mevcudiyetini gerekli kılar. Toplumsal yaşamda etkin ve güç sahibi kişilerin kendilerinin, ailelerinin ve yakın çevrelerinin iletişim ve etkileşim içerisinde bulundukları bankalar, finans kurumları, şirketler, sivil toplum kuruluşları, dernek veya vakıflar veya meslek birlikleriyle aralarındaki ilişkilerin şeffaflığı karar para aklama eyleminin önünün alınması veya ortaya çıkarılması açısından elzemdir.

İsviçre Bankalar Birliği raporuna göre;

  • Hükümet ve devlet başkanları ve kabine üyeleri,
  • Parlamento ve bölge meclisi üyeleri
  • Devlet sanayi işletmelerinin veya idarenin yetkili yöneticileri
  • Üst düzey hakimler,
  • Üst düzey parti yöneticileri,
  • Özerk kurumların yönetim kurulu üyeleri,
  • Tekel oluşturan veya devlet bütçesine önemli katkı sağlayan devlet işletmelerinde yöneticilik görevi üstlenmiş kişiler,
  • Yönetici veya yetkili resmi memurlar, yöneticiler, askeri yöneticiler veya uluslararası veya uluslarüstü örgütlerde benzeri fonksiyondaki kişiler,
  • Büyük patronlar,
  • Kraliyet ailesi mensupları,
  • Dini örgütlerin, fonksiyonları politik, hukuki, askeri ve idari sorumluluk veya yetki ile paralel olan üst düzey yetkilileri veya temsilcileri

gibi kişiler kara paraya sahip olma ve kara parayı aklama potansiyeline sahip bulunmaktadır.

Şüpheli müşteri

Bankalar kendilerinde gerçekleştirilen işlemlerde; hem işlem veri tabanlarına hem de müşteri dosyalarına göre hazırlanan “şüpheli müşteri” listeleri tutmaktadır. Bu kontrol listelerinde; savaş suçlularının, teröristlerin, kaçakların, PEP’lerin isimleri bulunmaktadır. Şüpheli müşteri listesinde bulunan kişilerin ekonomik yararına yapılan finansal işlemler takip edilmektedir. 

Uluslararası boyut

Kara para aklama, uluslararası boyutu olan karmaşık bir konudur. Ulusal ve uluslararası suç örgütleri kara para aklama konusunda büyük rol oynamaktadırlar. Son zamanlarda basında yer alan Amerika’nın Utah eyaletinde başlatılan 511 milyon dolarlık kara para aklama iddiasını içeren operasyonun şüphelileri arasında Türk vatandaşı SBK’ın da olduğu iddiasına da yer verildi. SBK’nın ABD’de birlikte iş yaptığı Kingston Kardeşlerin Türkiye’ye 132 milyon dolar kaçırdıkları 2018 tarihli ABD savcılık iddianamesinde öne sürülmüştür.

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama

Kara para aklama suçu, TCK 282. maddesinde “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” ismiyle suç olarak düzenlenmiştir.  Bu suçla korunan hukuki değer,  suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerine meşruiyet görüntüsü verilerek ekonomik sisteme sokulmasına, suç işlemenin kazanç elde etme açısından cazip bir yol olarak görülmesine, suç işlemek suretiyle veya dolayısıyla elde edilmiş olan ekonomik değerlerin meşruiyet görüntüsü kazandırılarak ekonomik sisteme sokulmasına mani olunması, suç delillerinin değiştirilmesi, gizlenmesi ve dolayısıyla, suçlunun kayrılması sonucunun doğmasının engellenmesidir.

Suçun konusu

Bu suçun konusunu suçtan kaynaklanan malvarlığı değerleri oluşturur. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin, yurt dışına transfer edilmesi veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek ve meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla çeşitli işlemlere tabi tutulması, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu malvarlığı değerlerinin elde edildiği suçun türü veya mahiyeti önemli değildir. Önemli olan, bu suçun konusunu oluşturan ekonomik değerlerin, başka bir suçun işlenmesi suretiyle veya dolayısıyla elde edilmiş olmasıdır.

Her türlü suçtan kaynaklanan malvarlığı değerleri bu suçun konusunu oluşturmaz. Alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan kaynaklanan malvarlığı değerleri bu suçun konusunu oluşturmaktadır. Ön suçun alt sınırının altı ay hapis cezasından az olması veya yalnız para cezası gerektiren bir suç olması durumunda bu suçun işlenebilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ön suçun Türk Ceza Kanununda veya ceza normu içeren özel kanunlarda düzenlenmiş olması açısından herhangi bir fark bulunmamaktadır.

Suça konu malvarlığı değerleri kavramı, ekonomik değere sahip her şeyi kapsar. Para, altın, hisse senedi, değerli taşlar, tahvil, antika ve sanat değeri olan eserler suça konu malvarlığı değerlerine örnek olarak gösterilebilir.

Mahkumiyet kararı

Bu suçun oluşabilmesi için suçun maddi konusunu oluşturan değerlerin bir suçtan elde edildiğinin hukuken kesinleşmiş olması gerekir. Ön suçla ilgili sadece mahkumiyet kararı verilmiş olması yeterli değildir, mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması da gerekir. Ön suç yurtiçinde işlenmiş olabileceği gibi, yurtdışında da işlenmiş olabilir.

Bu suçun faili, herkes olabilir. Failin kamu görevlisi veya belli bir meslek sahibi kişi olması ve anılan suçu bu mesleğin icrası sırasında işlemesi durumu daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

Bu suçun maddi unsuru, alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt dışına çıkarma veya bunların gayrimeşru kaynağını gizleme veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tâbi tutmadır.

Seçimlik hareketli

Bu suç, seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Birinci seçimlik hareket, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin yurt dışına transfer edilmesidir. Bu seçimlik hareketin gerçekleştirilişi sırasında, yurt dışına transfer edilen malvarlığı değerlerinin suçtan elde edilmiş olduğunun bilinmesi gerekir.

İkinci seçimlik hareket ise, serbest hareket olarak belirlenmiştir. Bu hareketler açısından önemli olan, bunların gerçekleştirilişi sırasında güdülen amaçtır. Başka bir deyişle, suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin, gayrimeşru kaynağını gizlemek ve meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla çeşitli işlemlere tabi tutulması gerekir. Bu işlemler, değişik şekillerde gerçekleşebilir. Örneğin, yurt dışında işlenmiş olan bir suçtan kaynaklanan gelirin, meşru yolla elde edilmiş bir para görüntüsüyle yabancı sermayeyi teşvik mevzuatı çerçevesinde ülkeye sokulması hâlinde de bu suçun oluştuğunu kabul etmek gerekir. Seçimlik hareketlerden herhangi birinin gerçekleşmesi suçun tamamlanması açısından yeterlidir.

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerinin ekonomiye sokulmuş olması suçun oluşması için gerekli değildir. Somut bir tehlike veya zararın meydana gelmesi aranmadığından bu suç bir soyut tehlike suçudur.

Bu suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, bu suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın alınması, kabul edilmesi, bulundurulması veya kullanılması da suç oluşturmaktadır.

Nitelikli haller

Bu suçun nitelikli halleri mevcuttur. Bunlardan ilki, anılan suçun kamu görevlisi tarafından görevini yaparken ve görevinin sağladığı kolaylıktan yararlanarak ya da belli bir meslek sahibi kişi tarafından mesleğinin icrası sırasında ve sağladığı kolaylıktan yararlanarak işlenmesi hâlinde, ceza artırılır. İkincisi, anılan suçun, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesidir. Ancak, belirtilmelidir ki, bu suçtan dolayı verilecek artırılmış ceza, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı ayrıca cezalandırılmaya engel teşkil etmez.

Bu suçta etkin pişmanlık mümkündür. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini gizleme nedeniyle kovuşturma başlamadan önce, bu malvarlığı değerlerinin ele geçirilmesini sağlayan veya bulunduğu yeri yetkili makamlara haber vererek ele geçirilmesini kolaylaştıran kişi hakkında bu suç nedeniyle ceza verilmez.

Manevi unsur

Bu suçun manevi unsuru, kasıttır. Bu suçun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Bu suçun oluşması için genel kastın varlığı yeterli değildir, özel kastın mevcudiyeti gerekir. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizleme veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla hareket edilmesi gerekir.

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunun takibi, şikayete tabi değildir. Bu suç re’sen takip edilen bir suçtur.

© Prof. Dr. Vahit Bıçak

/ Bilgilendirme, Ceza Hukuku, Görüşler / Düşünceler, Görüşler / Düşünceler / Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Comments

No comments yet.

Send Comment