Sosyal medya üzerinden işlenen dolandırıcılık vakaları, özellikle Instagram ve WhatsApp aracılığıyla hızlı biçimde artmakta ve mağdurlar ciddi maddi kayıplarla karşılaşmaktadır. Dolandırıcılar, sahte profiller, yatırım vaadi, kaparo talebi veya acil para isteği gibi yöntemlerle mağdurları yanıltarak haksız kazanç elde etmektedir. TCK’ya göre bu eylemler, bilişim sistemlerinin kullanılması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirilmektedir. Mağdurların haklarını koruyabilmesi için delilleri zamanında toplaması, bankaya veya platforma bildirim yapması ve vakit kaybetmeden savcılığa başvurması önem taşır. WhatsApp ve Instagram yazışmaları, dekontlar, IBAN bilgileri ve ekran görüntüleri güçlü delil niteliğindedir. Soruşturma sürecinde bilişim birimleri IP, HTS ve dijital iz analizleriyle faillere ulaşabilmektedir. Dolandırılan paranın iadesi, failin tespiti ve transferin izlenebilmesine bağlı olarak mümkün olabilmektedir. Bıçak Hukuk, sosyal medya dolandırıcılığı mağdurlarına ceza soruşturması, dijital delil incelemesi ve tazminat süreçlerinde hukuki destek sunmaktadır.
Instagram-WhatsApp Dolandırıcılığı: Haklarınız Neler?
Dijital çağda iletişimin büyük bölümü Instagram, WhatsApp ve diğer sosyal medya platformları üzerinden yürütülmektedir. Bu durum, kişisel ve ticari ilişkileri kolaylaştırdığı gibi suçların işlenme yöntemlerini de değiştirmiştir. Özellikle Instagram ve WhatsApp, dolandırıcıların en sık kullandığı platformlar hâline gelmiş; sahte yatırım danışmanları, sahte ilan sahipleri, hesap çalan kişiler ve acil para talebi yöntemiyle hareket eden suç örgütleri yoğun şekilde gündeme gelmiştir. Bu makalenin amacı, sosyal medya üzerinden dolandırılan kişilere hukuki bir yol haritası sunmak ve güncel başvuru süreçlerini açıklamaktır.
Sosyal Medya Dolandırıcılığının Yaygınlaşma Sebepleri
Dolandırıcıların sosyal medyayı tercih etmesinin birçok nedeni vardır. Anlık iletişim ve kimlik gizleme imkânı, mağdurların güven duygusunu istismar eden sahte profillerin kolayca oluşturulabilmesi ve para transferlerinin saniyeler içinde gerçekleştirilebilmesi, bu suçların hızla artmasına yol açmıştır. Özellikle Instagram üzerinden sahte yatırım hesapları, çekici kampanya/hediye gönderileri, sahte marka temsilcilikleri ve ikinci el satışta kaparo yöntemi; WhatsApp üzerinden ise “Numaram değişti, acil para gönder” yöntemi, sahte dekont gönderme ve aile bireyi gibi davranma sıkça görülmektedir.
Instagram ve WhatsApp Dolandırıcılığının Hukuki Niteliği
Bu yöntemlerin tamamı Türk Ceza Kanunu’nda nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirilmektedir. TCK 158/1-f hükmüne göre bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suçun nitelikli hâlidir ve bu durumda ceza üç yıldan on yıla kadar hapis ile adli para cezasıdır. Dolandırıcılık fiili, mağdurun aldatılması ve failin haksız menfaat elde etmesiyle tamamlanır. Instagram ve WhatsApp gibi bilişim sistemlerinin kullanılması, suçu ağırlaştırıcı unsur olarak kabul edilir. Fail, sahte profil açmak, sahte dekont veya sahte ekran görüntüsü göndermek, mağdurun hesap bilgilerini ele geçirerek güven ilişkisi kurmak gibi yöntemler kullanmışsa, eylem nitelikli dolandırıcılık olarak kabul edilir.
Bazı durumlarda eylem sadece dolandırıcılık değil, aynı zamanda kişisel verilerin hukuka aykırı elde edilmesi, özel hayatın gizliliğinin ihlali, banka veya kredi kartının kötüye kullanılması gibi ek suç tiplerini de oluşturabilir. Özellikle hesap çalma vakalarında fail hem bilişim suçları hem de dolandırıcılık nedeniyle cezalandırılmaktadır.
En Sık Karşılaşılan Dolandırıcılık Yöntemleri
Instagram üzerinden yatırım danışmanı, kripto takipçisi, borsa uzmanı veya fenomen kimliğiyle hareket eden sahte hesaplar aracılığıyla mağdurlara yüksek kar vaadiyle para göndermeleri söylenmektedir. Bu yöntemlerde iletişim genellikle WhatsApp’a taşınmakta, mağdura önce küçük bir miktar kazanç gösterilmekte, ardından daha büyük bir yatırım yapması istenmektedir. Kaparo yöntemiyle yapılan dolandırıcılıklarda ise ilan sitelerinde veya Instagram üzerinde satışta gibi gösterilen ürün için ön ödeme talep edilmekte, ödeme sonrası ürün gönderilmemektedir.
WhatsApp dolandırıcılığında en yaygın yöntem “Numaram değişti, bana acil para gönder” mesajıdır. Dolandırıcılar mağdurun yakınlarının profil fotoğrafını kopyalayarak yeni bir numaradan mesaj atmakta ve acil para ihtiyacı bahanesiyle IBAN göndermektedir. Diğer bir yöntem sahte dekont gönderme yöntemidir; fail, mağdura para gönderdiğini söyleyerek sahte bir dekont görüntüsü göndermekte ve karşılığında mağdurdan ürün veya para talep etmektedir.
Mağdurlar İçin İlk 48 Saatte Yapılması Gereken İşlemler
Dolandırıcılık olaylarında en önemli aşama ilk 48 saattir. Bu süre içinde yapılacak işlemler, hem failin tespitini kolaylaştırır hem de paranın geri alınması ihtimalini güçlendirir. Öncelikle mağdur, tüm yazışmaların ve görsel materyallerin ekran görüntüsünü almalı, mesajların tarih-saat bilgilerini kaydetmelidir. Dolandırıcıyla iletişim sonlandırılmalı ve hiçbir şekilde ek bilgi veya belge gönderilmemelidir.
Para transferi varsa bankaya derhal bilgi verilmelidir. Bankalar, şüpheli işlemlere ilişkin iç sorgulama yapabilir ve kimi durumlarda karşı bankayla iletişime geçerek işlemi bloke edebilir. Kripto para transferi yapılmışsa borsaya hemen bildirim yapılmalı ve transaction hash kaydı alınmalıdır. WhatsApp veya Instagram hesabı ele geçirildiyse hesap güvenliği artırılmalı, iki aşamalı doğrulama kullanılmalı ve platform destek birimlerine bildirim yapılmalıdır.
Savcılığa Başvuru Süreci
Nitelikli dolandırıcılık suçları şikâyete tabi değildir; bu nedenle süre sınırı yoktur. Ancak mağdurun gecikmeden savcılığa başvurması delillerin tespiti ve failin izinin sürülmesi açısından büyük önem taşır. Şikâyet, Cumhuriyet Başsavcılığı’na doğrudan gidilerek veya e-devlet üzerinden yapılabilir. Başvuru sırasında deliller, IBAN bilgileri, mesaj kayıtları, transfer dekontları ve varsa sahte hesap linkleri dosyaya eklenmelidir. Savcılık, soruşturmayı Bilişim Suçları Bürosu aracılığıyla yürütür. Bu aşamada banka kayıtları, IP bilgilerinin tespiti, HTS kayıtları ve sosyal medya platformlarına gönderilen adli talepler değerlendirilir.
Fail yurt dışında ya da farklı bir bölgede bulunuyorsa süreç yine işletilir; bilişim suçları kapsamındaki vakalarda failin kimliği genellikle teknik inceleme sonucunda tespit edilebilmektedir. Bazı durumlarda birden fazla mağdur aynı kişiden şikâyetçi olduğundan, dosyalar birleştirilerek geniş kapsamlı soruşturma yürütülür.
Yargıtay İçtihatları Işığında Sosyal Medya Dolandırıcılığında Suç Ayrımı
Sosyal medya ve internet üzerinden işlenen suçlarda en kritik meselelerden biri, somut olayın dolandırıcılık mı, bilişim yoluyla hırsızlık mı, yoksa bilişim sistemine karşı işlenen suçlar ve kişisel verilerle ilgili suçlar mı kapsamında değerlendirileceğinin doğru tespit edilmesidir. Yargıtay’ın son yıllardaki kararları, bu ayrımı somut örnekler üzerinden netleştirmektedir.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 27.05.2024 tarihli, 2024/5233 E. – 2024/8532 K. sayılı kararında, sahte banka sitesi (phishing) aracılığıyla mağdurun internet bankacılığı şifresinin ele geçirilmesi ve failin bu bilgilerle mağdurun hesabına doğrudan girerek kendi hesabına para transfer etmesi durumunda, mağdurun malvarlığında azalmaya yol açan işlemi kendi iradesiyle gerçekleştirmediği vurgulanmıştır. Bu nedenle eylemin, nitelikli dolandırıcılık değil, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık (TCK 142/2-e) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Burada mağdurun yanıltılması, sadece hesap bilgilerinin elde edilmesi aşamasına ilişkindir; esas malvarlığı eksilten işlem fail tarafından tek taraflı olarak yapılmaktadır.
Buna karşılık Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 25.12.2023 tarihli, 2021/15346 E. – 2023/10804 K. sayılı kararında, sanığın bir kişinin e-posta ve Facebook hesabının şifresini kırarak bu hesabı ele geçirmesi, şifreyi değiştirerek gerçek sahibinin erişimini engellemesi ve ardından bu hesabı kullanarak arkadaş listesindeki kişiden kendi IBAN’ına para göndermesini istemesi şeklindeki olayda farklı bir değerlendirme yapılmıştır. Yargıtay, hesabın sahibine karşı gerçekleştirilen izinsiz erişim ve şifre değiştirme eylemlerini bilişim sistemini engelleme, bozma veya verileri değiştirme (TCK 244/2) suçu kapsamında; hesabın sahibi zannedilerek kandırılan arkadaşın, kendi iradesiyle sanığın hesabına para göndermesi hâlini ise bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık (TCK 158/1-f) kapsamında görmüştür. Bu ikinci senaryoda mağdur, failin hileli davranışları sonucu aldatılmakta ve para transferini bizzat kendi eliyle yapmaktadır.
Bu iki içtihat birlikte değerlendirildiğinde, şu temel ilke ortaya çıkmaktadır: Mağdur, hileli davranışlarla kandırılarak malvarlığını eksilten işlemi kendi iradesiyle yapıyorsa dolandırıcılık; mağdurun iradesi devre dışı bırakılarak, ele geçirilen bilgiler kullanmak suretiyle hesaplardan doğrudan işlem yapılıyorsa bilişim yoluyla hırsızlık söz konusudur. Sosyal medya dolandırıcılığı dosyalarında doğru suç vasfının belirlenmesi, hem soruşturma ve kovuşturma makamlarının görevli mahkemeyi tespiti hem de yaptırımın doğru uygulanması bakımından kritik önem taşımaktadır
Dolandırılan Para Geri Alınabilir mi?
Dolandırılan paranın geri alınması, failin tespiti, paranın gönderildiği hesabın durumu ve işlem süresine bağlıdır. IBAN sahibi çoğu zaman “ben hesabımı kiraya verdim, bilmiyordum” savunması yapsa da Yargıtay, hesabını başkasına kullandıran kişilerin sorumluluğunu açıkça kabul etmektedir. Bu nedenle IBAN üzerinde görünen kişi, ceza davasından bağımsız olarak hukuk mahkemelerinde açılacak alacak davasının da muhatabı olabilir.
Kripto para transferlerinde iz sürme daha karmaşık olmakla birlikte blockchain kayıtları silinemez; bu nedenle transferlerin izlenmesi mümkündür. Birçok dosyada savcılık geri izleme yaparak şüphelileri tespit etmiş, kripto borsalarına yazı yazarak bloke işlemi gerçekleştirmiştir.
Dolandırıcı Tespit Edilemezse Süreç Kapanır mı?
Soruşturma aşamasında failin kimliği tespit edilememiş olsa bile dosya kapanmaz; deliller çoğaldıkça süreç yeniden açılabilir. Dijital verilerin uzun süre saklanması nedeniyle daha sonra bulunan bilgiler soruşturmaya eklenebilir. Aynı failin başka mağdurlar tarafından da şikâyet edilmesi durumunda dosyalar birleşir ve failin yakalanma ihtimali artar.
Hukuki Destek Almanın Önemi
Dolandırıcılık vakaları, bilişim teknolojilerinin karmaşıklığı ve suç örgütlerinin profesyonelleşmesi nedeniyle teknik ve hukuki uzmanlık gerektirir. Bıçak Hukuk olarak delil analizi, IP ve dijital iz sürme, MASAK süreci, banka yazışmaları, kripto transfer incelemesi ve ceza soruşturmasının takibi gibi tüm süreçlerde mağdurlara profesyonel destek sağlamaktayız.
Sonuç
Instagram ve WhatsApp üzerinden işlenen dolandırıcılık olayları her geçen gün artmaktadır. Bu suçlarla karşılaşan kişilerin hızlı, bilinçli ve hukuki olarak doğru adımlar atması sürecin başarısı açısından büyük önem taşır. Mağdurların delilleri zamanında toplaması, savcılığa vakit kaybetmeden başvurması ve teknik-hukuki destek alması hem maddi kayıpların giderilmesini hem de faillerin cezalandırılmasını mümkün kılmaktadır.
Türkçe
English
Français
Deutsch






Comments
No comments yet.