4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun ve Uygulamalarının Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma

Bu araştırma, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un amacı, kapsamı ve uygulamadaki etkilerini incelemektedir. Çalışmada, aile içi şiddetin önlenmesine yönelik hukuki mekanizmalar, koruma tedbirlerinin etkinliği ve uygulamada karşılaşılan sorunlar değerlendirilmiştir. Yargı kararları, idari uygulamalar ve ilgili kurumların rolü üzerinden yapılan analizler ışığında, mevcut yasal düzenlemenin güçlü ve zayıf yönleri ortaya konmuştur. Araştırma, aile bireylerinin korunmasına yönelik politikaların geliştirilmesine katkı sağlamayı hedeflemektedir.

4320 Ailenin Korunması Kanunu aile içi şiddet koruma kararı aile mahkemesi mağdur kadın hakları çocuk avukat hukuk destek uzaklaştırma mahkeme

Ailenin Korunması Kanunu ve Uygulamaları Araştırması

Ailenin korunması, bireyin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünün güvence altına alınması, nesillerin sağlıklı şekilde yetiştirilmesi ve toplumsal düzenin sürdürülebilirliği açısından son derece kritik bir öneme sahiptir. Aile kurumu, yalnızca bireylerin değil, aynı zamanda toplumların temelini oluşturan en eski ve en yaygın sosyal yapıdır. Bu yapı; hukuki, sosyal, ekonomik, kültürel, eğitsel ve psikolojik pek çok işlevi aynı anda yerine getirme kapasitesine sahiptir. Toplumsal dayanışmanın sağlanması, değerlerin kuşaktan kuşağa aktarılması, bireyin sosyalizasyonu ve hukuki kimliğinin gelişimi gibi temel süreçler büyük ölçüde aile ortamında şekillenmektedir. Bu nedenle, ailenin korunması yalnızca bir bireysel hak değil, aynı zamanda kamu düzenini ilgilendiren anayasal ve kamusal bir sorumluluk olarak da değerlendirilmelidir.

Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de, ailenin karşı karşıya kaldığı tehditlerin başında aile içi şiddet, ekonomik kırılganlık, kültürel çözülme ve sosyal izolasyon gibi olgular yer almaktadır. Bu sorunlarla etkili mücadele edebilmek için devletler; hukuki düzenlemeler yapmakta, koruyucu ve önleyici tedbirler geliştirmekte, sosyal hizmet ağlarını güçlendirmekte ve aileyi merkeze alan bütüncül politikalar benimsemektedir. Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve akademik çevreler de bu sürece aktif katkı sunarak, ailenin güçlendirilmesi ve korunmasına yönelik çok paydaşlı bir toplumsal bilinç oluşturmaktadır.

    • Bıçak, V. (O. Filiz, H. H. Çevik, T. Göksu, A. Hasköse, İ. Dalmış, A. Kır, A. Bıçak ve H. İ. Bahar ile birlikte) (2007) 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun ve Uygulamalarının Değerlendirmesi Üzerine Bir Araştırma, Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü.

 

 

[download id=”13040″]

 

 

Comments

No comments yet.

Send Comment