Türkiye – Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu

Bıçak Hukuk Bürosu Orta Doğu Masası Suudi Arabistan Birimi, Hazine ve Maliye Bakanlığı ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonuyla İstanbul’da 16 Şubat 2024 tarihinde Mandarin Oriental Bosphorus Hotel’de düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu’na katıldı. Türkiye – Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu katılımcı firmalarına, Bıçak Hukuk sunduğu hukuki destekle, iki ülke arasındaki ticaretin güvenilir ve sağlam temeller üzerine inşa edildiği sürece yeni bir boyut kazandırdı. Bıçak Hukuk, Türk ve Suudi firmalar arasında gerçekleştirilen ticari anlaşmaların hazırlık süreçlerinde taslak ticari sözleşme metinleri hazırlayarak önemli bir rol üstlendi.

Bıçak Hukuk Ortadoğu Masası Suudi Arabistan Birimi Türkiye Yatırım İş Forumu Avukat Müşavir Ticaret

Türkiye – Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu

Hazine ve Maliye Bakanlığı ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonuyla düzenlenen Türkiye – Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu İstanbul’da gerçekleştirildi.

Foruma, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid A. Al Falih, Suudi Arabistan Turizm Bakanı Ahmed Al Khateeb, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, DEİK Başkanı Nail Olpak ve iki ülkeden çok sayıda şirket temsilcisi katıldı.

Mutabakat ve İş birliği protokolleri

Forum kapsamında, Türkiye ve Suudi Arabistan arasında birçok sektörde işbirliğini ve yatırımı teşvik edecek mutabakat zaptları ve iş anlaşmaları imzalandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in eşliğinde, Suudi Kalkınma Fonu ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında işbirliği anlaşması ile birlikte toplam 6 mutabakat zaptı imzalanırken, Türk ve Suudi firmaları arasında da 21 iş anlaşması yapıldı. Mutabakat zaptlarının ilki Suudi Kalkınma Fonu ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında gerçekleştirildi.

Etkinlik çerçevesinde, Suudi Arabistan Yatırım Bakanlığı (MISA) ile YTÜ Yıldız Teknopark arasında, MISA ile de Regnum, Onur Taahhüt, OPALON ve TOR Holding arasında mutabakat zaptına imza atıldı. İş Forumu kapsamında TASNEE Marketing International Company ile Bayegan DMCC, Algihaz Construction Holding ile TAV Construction Co., Almeknan ile Ege Yapı AŞ, Saudi Top Plastic Factory ile Starplas Kimya San. ve Tic. AŞ, Abanmi Group for Trading & Contracting ile KHPUMA Lift Company, Alhaytham Group ile Akkord Madencilik Mining Company ve Alhaytham Group ile Solar Group arasında iş anlaşması imzalandı. Ayrıca UP Saudi Arabia, Bakirci Technical Institute, Yamy Studios ve Gaia Hotels; Investment Expert Corporation da Wasata Global ve Buruj Investment Group ile anlaşmaya vardı.

Johnson Controls Arabia ile CVS Air, Alrafad Sports Company ile Çakır Construction, Cerna A part of Natiha LLC ile Cerm-ex Technology, Almatar ile Tatil.com, Almatar ile Paximum, Alturki Law Firm ile Ugur Law & Consultant, Sondos Advanced Industry ile Extreme Business Solutions, Desert Technologies Holdings ile Gio Elektrikli Araç Şarj İstasyonları AŞ ve Saudi Bio-Acids Company ile Sigma Process Technologies arasında da iş anlaşması yapıldı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Konuşması

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Suudi Arabistan ile 2023’te ikili ticaret hacminin 6,8 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Ticaret hacmimizi kısa vadede 10 milyar doların üzerine çıkarmanın gerçekçi bir hedef olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Beşiktaş’ta düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu’nun galasında yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan heyetini İstanbul’da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, geniş kapsamlı bir perspektifle karşılıklı yatırımlar ve turizm işbirliklerini artırmak için organize edilen forumun hayırlara vesile olmasını diledi.

Türkiye ve Suudi Arabistan ekonomilerinin birbirini tamamlayıcı nitelikte olmasının ticari ilişkilerin gelişmesinde itici bir rol oynadığını belirten Yılmaz, Suudi Arabistan ile ilişkilerinin yeni döneminde, ticari ilişkileri iki ülkenin potansiyeline yakışır noktalara getirme gayretinde olduklarını ifade etti.

Yılmaz, iki ülke liderlerinin sergilediği güçlü siyasi irade sayesinde ikili ticari ilişkileri geliştirme yönünde önemli adımlar attıklarına işaret ederek, “2023 yılında ikili ticaret hacmimiz 6,8 milyar dolara ulaştı. Burada ticaret hacminde iki yılda yüzde 50’ye yakın bir artış söz konusu. Ticaret hacmimizi, dengeli ve hızlı bir şekilde artırarak kısa vadede 10 milyar doların üzerine çıkarmanın gerçekçi bir hedef olduğunu düşünüyoruz. Orta vadedeki hedefimiz ise ikili ticaretimizdeki sektörel çeşitliliği artırarak 30 milyar dolara ulaşmak ve bunun ötesine geçmektir.” diye konuştu.
Suudi firmalarının bugüne kadar Türkiye’ye 2 milyar dolar yatırım yaptığını aktaran Yılmaz, özellikle ülkelerin iş çevrelerini bir araya getirebilecek etkinliklerin sıklaştırılmasıyla karşılıklı yatırımların kolaylıkla arttırılabileceğine inandıklarını dile getirdi.

Yılmaz, Suudi Kamu Yatırım Fonu ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin başlattığı yakın temas ve işbirliğinin ülkeler için büyük ekonomik faydalar sağlayacağına inandığını ifade etti.

“Yatırım ortamını reformlarla iyileştirmeye devam ediyoruz”

Türkiye’nin geride kalan 21 yıllık dönemde ekonomik gelişimine katkı sağlayan en temel unsurlardan birinin uluslararası doğrudan yatırımlar olduğuna değinen Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Uluslararası yatırımlar, ülkemiz ekonomisinin büyümesine, teknolojik dönüşümüne, nitelikli istihdamın oluşumuna, kaynaklarımızın etkin kullanılmasına ve ihracatımızın artmasına etki etmiştir. Bu süreçte, uluslararası yatırımların ülkemize çekilmesi amacıyla birçok reform gerçekleştirilmiş, Türkiye’nin iş ve yatırım ortamının cazibesi ve rekabetçiliği artırılmıştır. Nitekim, 2002 yılından bugüne 260 milyar doların üzerinde bir doğrudan yatırım Türkiye’ye gelmiştir. Özellikle salgın sonrası süreçte Türkiye, uluslararası araştırmaların sonuçlarına göre hem tedarik hem de yatırım yeri olarak ön plana çıkmaktadır. Uluslararası yatırımcıların farklı ihtiyaç ve beklentilerini karşılayan kapsamlı bir ekosistem sunarken, yatırım ortamını reformlarla iyileştirmeye devam ediyoruz.”

Başkanlığını yaptığı Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunun son dönemlerde yoğun mesai sarf ettiğini, yeni bir eylem planı hazırladıklarını dile getiren Yılmaz, gelecek dönemde bu eylem planının da hayata geçmesiyle yatırım ortamının daha da iyileşeceğini düşündüklerini söyledi.

Yılmaz, uluslararası yatırımlar kapsamında teknoloji, savunma, yenilenebilir enerji, petro-kimya, finans, turizm ve konut gibi çeşitli sektörlerin yatırımcılar için fırsatlar sunduğunu kaydetti.

Suudi Arabistan’dan yatırımcılara hitap eden sektörler arasında özellikle kimyasallar, makineler, gıda ve içecek işleme, otomotiv, havacılık, ilaç ve biyoteknoloji, tıbbi cihazlar ve malzemeler, askeri üretim, yenilenebilir enerji, inşaat malzemeleri ve madencilik alt sektörlerinin öne çıktığına dikkati çeken Yılmaz, “Her alanda Suudi Arabistan’ın Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) yatırım vizyonuyla örtüşen Türk şirketlerinin fizibilitelerini değerlendirmek üzere işbirliğine açığız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu ile ekonomisini çeşitlendirmeyi, petrole olan bağımlılığını azaltmayı ve daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi amaçladığını aktararak, “Türkiye Yüzyılı ve 2053 vizyonlarımız ile Suudi 2030 Vizyonu’nun sadece iki ülkeye değil, tüm bölgeye önemli büyük ekonomik faydalar sağlayacağına inanıyoruz. 3,3 trilyon dolarlık bir yatırımı içeren Suudi 2030 Vizyonu kapsamında Neom, Diriyah Gate, Qiddiya ve Kızıldeniz projesi gibi mega projelerde firmalarımızın aktif rol almasını arzu ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Irak Kalkınma Yolu Projesi’nde de yakın bir işbirliği yürütebileceğimize inanıyoruz”

Suudi Arabistan’ın, müteahhitlik sektörü için dünyadaki en önemli ülkelerden biri olduğunu belirten Yılmaz, Türk müteahhitlerinin Suudi Arabistan’da bugüne kadar 27,6 milyar dolar tutarında 402 proje üstlendiğini, bu rakamlarla Suudi Arabistan’ın, Türkiye’nin değer bazında en fazla proje üstlendiği 6’ncı ülke konumunda olduğunu söyledi.

Yılmaz, bu minvalde, özellikle Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu vasıtasıyla finanse edilen dev projelerde, Türk müteahhitlerinin beceri ve kabiliyetlerinden istifade edilmesinde fayda gördüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

“Türk müteahhitlik firmalarının Yeşil Mutabakat alanındaki ilerlemelerinin de Suudi 2030 Vizyonu kapsamındaki hedeflerinizle son derece uyumlu olduğunu belirtmek isterim. Bizler de iş modellerini daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru yeniden yapılandırıyoruz. Gerek Suudi Arabistan’ın fosil yakıtların giderek payının düşeceği bir dünyaya gerçekçi bir şekilde hazırlandığı yeni vizyonu gerekse bizim 2053 Karbon Nötr Ekonomi Vizyonumuz birbiriyle örtüşen vizyonlardır. Bu konuda da çok önemli işbirliği alanlarının olduğunu ifade etmek isterim. Bildiğiniz üzere Türkiye olarak Paris Anlaşması’nı onayladık ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini belirledik. Bu bağlamda yeşil ve dijital dönüşümü, bütün planlarımızda, programlarımızda önemli bir eksen olarak tarif etmiş durumdayız.”

İş çevrelerinin üçüncü ülkelerde de işbirliği yapabileceğine inandıklarını, Suudi Arabistan’ın başta Afrika ve diğer gelişmekte olan ülkeler olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde yatırım yapmak istediğini gördüklerini belirten Yılmaz, “Türkiye olarak Afrika ve diğer gelişmekte olan ülke pazarlarına erişim konusunda önemli fırsatlara sahibiz. Ayrıca, Ukrayna’nın yeniden inşası sürecinin yanı sıra bölgemizin refahına katkıda bulunacak olan Irak Kalkınma Yolu Projesi gibi yeni projelerde de işbirliği imkanlarının olduğunu düşünüyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi ve ülkemiz arasında imzalanacak bir serbest ticaret anlaşması, ülkelerimiz arasındaki büyüyen ekonomik ortaklığı daha ileriye taşıyacaktır. Bu konuda da özellikle önümüzdeki dönem özellikle Suudi yetkililerin desteğini beklediğimizi ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

“Suudi Arabistan’dan ülkemize gelen turist sayısı yüzde 65 artış göstermiştir”

Kültür ve turizm alanında işbirliğinin geliştirilmesinin önemine dikkati çeken Yılmaz, Suudi makamlarının Türk vatandaşlarının elektronik vize uygulamasına imkan tanıyan yeni düzenlemeleri hayata geçirmesinden büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti.

Yılmaz, bu durumun, iş insanlarının vize sorunlarının çözülmesine büyük katkı sağlayacağını, ikili ticari ve ekonomik ilişkilerde önemli bir ilerleme kaydedilmesini getireceğini söyledi.

Türkiye’nin son 20 yılda turizm alanında büyük bir aşama kaydettiğini, geçen yıl itibarıyla 50 milyon turisti ve 54 milyar dolar geliri aşan bir performansın söz konusu olduğunu aktaran Yılmaz, 2024 yılında ise 60 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm geliri hedeflediklerini dile getirdi.

İki ülke arasındaki turizm verilerine değinen Yılmaz, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre Suudi Arabistan’dan ülkemize gelen turist sayısı yüzde 65 artış göstererek 830 bini buldu. Kısa vadede 1 milyonu geçmemiz ve uzun vadede çok daha yüksek rakamlara çıkmamız gerekiyor. Türkiye’den de Suudi Arabistan’a sadece hac ve umre için değil, Suudi Arabistan’ın yaptığı yeni yatırımlarla oluşturduğu fırsatları düşündüğümüzde farklı amaçlarla Türkiye’den Suudi Arabistan’a turizmin de yakın gelecekte çok farklı noktalara geleceğine inanıyorum.”

Yılmaz, forum kapsamında turizm alanında işbirliği anlaşması imzalayacak firmaların yeni işbirliklerine örnek olacağına ve turizmde yeni kapılar açacağına inandığını ifade ederek, “Dünya çapında bir etkinlik olan World Expo 2030’a ev sahipliği yapmak üzere seçilmesinden dolayı Suudi Arabistan’ı kutluyoruz. Bu başarı sadece Suudi Arabistan’ın uluslararası imajını güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda bölgesel katkılar da sağlayacaktır. Çok sayıda saygın Türk firmasının katılacağı World Expo 2030’da inşallah Türkiye’yi prestijli pavilyonumuzla temsil edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan’ın turizm sektöründe mega projelere yönelik vizyonunu takdirle takip ettiklerini aktaran Yılmaz, Türkiye’nin bu projelerde işbirliğini artırmak istediklerini ve mega projeler alanında önemli turizm ortaklıkları kurabileceklerine inandıklarını dile getirdi.

Ülkelerinin potansiyelini en üst seviyeye çıkarmak, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme içinde işbirliğini artırmak ve iş çevrelerini küresel rekabetin zirvesine taşımak için birlikte çalışmaya kararlı olduklarının altını çizen Yılmaz, forumda imzalanacak işbirliği anlaşmalarının pek çok başarı hikayesine vesile olacağına inandığını sözlerine ekledi.

Cevdet Yılmaz, “Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid Al Faleh ile görüşmemizde ülkelerimiz arasında son iki yılda yüzde 50 oranında artarak 2023 yılında 6,8 milyar dolar seviyesine ulaşan ticaret hacminin çok daha yüksek seviyelerde olmasını hedeflediğimizi ve kısa dönemde hızla en az 10 milyar dolar seviyesine ulaşılması hedefimizi teyit ettik. Bu kapsamda önümüzdeki süreçte Türk ve Suudi Arabistan iş dünyasının sıklıkla bir araya getirilmesi hususunda mutabık kaldık.”
Suudi Arabistan Turizm Bakanı Ahmed Al Khateeb ile görüşmesinde ise Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının 2023’te yüzde 70 artışla yaklaşık 830 bine ulaşmasından duydukları memnuniyeti dile getirdiklerini belirten Yılmaz, açıklamasında şunlara yer verdi: “Türkiye’den Suudi Arabistan’ı ziyaret eden vatandaşlarımızın sayısının ise 2023 yılında 3,5 kattan fazla artarak 670 bine ulaşmasının önemini değerlendirdik. Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki turizm potansiyelinin daha fazla değerlendirilmesi gerektiği konusunda da görüş birliğimizi dile getirdik.

İki ülkenin liderleri arasındaki yakın ve güçlü siyasi diyaloğun varlığının ekonomik işbirliğimize olan katkısı geleceğe dönük işbirliği çalışmalarımızı daha da güçlendirecektir. Türkiye, Suudi Arabistanlı yatırımcılar için önemli fırsatlar sunmaya devam ederken, Suudi Arabistan da Türk müteşebbislerimiz için önemli yatırım ortamları sunmayı sürdürecektir.”

Yatırım Ajansı Başkanı Konuşması

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın farklı sektörlerde ve alanlarda birbirini tamamladığını belirterek, “Türkiye’yi göz önünde bulundururken lütfen Türkiye dışındaki kapasitelerimizi de göz önünde bulundurun. Türkiye’nin iç pazarı büyük ancak Türkiye aynı zamanda daha geniş bir bölgeye açılan bir kapı.” dedi.

Burak Dağlıoğlu, konuşmasında, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın farklı sektörlerde ve alanlarda birbirini tamamladığını belirterek, özellikle gıda güvenliği, yeşil dönüşümde bu tamamlayıcılığı tartışmak için bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.

Bu açıdan, Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu kapsamındaki panellerin ve konuşmaların faydalı olacağını aktaran Dağlıoğlu, “Bu etkinliğin ismi yatırım ve iş forumu. İş dünyasının son dönemdeki çabalarıyla birlikte ikili ilişkiler büyüyor. Geçen yıl Türkiye’nin Suudi Arabistan’a ihracatı yüzde 100’ün üzerinde arttı. Hedefimiz Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye yatırım yapması.” diye konuştu.

Dağlıoğlu, Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu sonrasında somut çıktılar beklediklerini belirterek, “Suudi kardeşlerimize kilit bir hatırlatma yapmak istiyorum. Türkiye’yi göz önünde bulundururken lütfen Türkiye dışındaki kapasitelerimizi de göz önünde bulundurun. Türkiye’nin iç pazarı büyük ancak Türkiye aynı zamanda daha geniş bir bölgeye açılan bir kapı.” değerlendirmesinde bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanı Konuşması

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, 2022’de 500 bin, 2023’te 800 bin Suudi Arabistanlı ziyaretçinin Türkiye’yi ziyaret ettiğini aktararak, bu yıl 1 milyon Suudi Arabistanlı turist gelmesini umduklarını söyledi. Ersoy, sürdürülebilir turizmin bir sorumluluk olduğuna dikkati çekerek, “Çevre duyarlılığını artırmak ve küresel kaynakları korumak her sene daha fazla önem kazanıyor. Sürdürülebilirlik hükümetler ve özel sektör için hem sorumluluk hem de zorunluluktur. Bu sebeple 2020’de 50’den fazla turizm uzmanıyla Türkiye için Sürdürülebilirlik Atlası hazırladık.” dedi.

Sürdürülebilir turizmle alakalı adımlar attıklarının altını çizen Ersoy, 2021’de Türkiye’nin 81 ilinde geçerli olan bir sertifikasyon programı başlattıklarını söyledi. Bakan Ersoy, Sürdürülebilir Turizm Sertifikasyon Programı hakkında şu bilgileri verdi: “Bu programın 3 aşaması var. Birinci 2023’te başladı 2025’te ikinci aşama başlayacak, 2030’da da üçüncü aşama tamamlanacak. Şu anda 21 binden fazla otelimiz var. Takribi 16 bin otel bu programa dahil oldu. 5-6 bini de yeni mevsimde dahil olacaktır. Bu, dünyada imzalanan ilk protokoldü. Bu ülkedeki bütün tesisleri ilgilendiriyor. Tabii ki diğer ülkeler için çok güzel bir örnek olabilir çünkü mükemmel bir şekilde işliyor. Gelecekte seyahat edenler rezervasyon yapmak istedikleri zaman bu tür sertifikasyonların olup olmadığına bakacak. Sertifika varsa bu işletmeye öncelik sağlayacaktır. Birkaç yıl sonra inanıyorum ki hükumetler de eğer vatandaşları sertifikalı otellere gitmezse ekstra vergi isteyecektir. Bazı bankalar da bu sertifikayı arzu ediyor. Bu da gelecek için önemli bir konudur. Rezervasyonları daha mükemmel bir şekilde gerçekleştirebilmek için 5 veya 10 yıl içinde herkesin böyle bir sertifikası olması lazım.”

Restorasyon ve arkeolojik çalışmalar için de yeni bir programı faaliyete geçirdiklerini vurgulayan Ersoy, “Arkeologların sahada kalma süresini değiştirdik. Arkeologlar genelde 2 ay çalışıp onsan sonra üniversitelerine dönüyorlardı. Türkiye’de 144 arkeolojik kazı alanı ve ören yerimiz var. Bu protokolle bütün yıl çalışmaya söz verdiler. Bu protokolün ikinci aşaması başladı ve programa 33 tane yabancı kazı alanı da ekledik. Yani 276 kazı alanında bütün yıl çalışıyoruz. Bütçelerini de 20 kat artırdık. Bir hedefimiz var. Arkeolojide son 60 yılda yaptığımızı önümüzdeki 4 yıl içinde yapmak istiyoruz. Bu da kültürel kaynakların sürdürülebilirliği için önemli. Bunun gelecekte de Türkiye’deki rezervasyonları etkileyeceğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Bakan Mehmet Ersoy, 2022’de 500 bin, 2023’te 800 bin Suudi Arabistanlı ziyaretçinin Türkiye’ye geldiğini, bu yıl ise 1 milyon Suudi Arabistanlı turist geleceğini umduklarını belirterek, “Türk vatandaşları için uygulanan elektronik vize sayesinde Türk vatandaşlarının Suudi Arabistan ziyareti arttı. Biz Suudi Arabistanlı misafirlerimiz için vize uygulamasını kaldırdık. Bunun da ziyaretçi sayısını artıracağını düşünüyorum.” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Konuşması

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Suudi Arabistan’ın Türkiye’deki üreticilerle iş yapmaya yöneldiğini belirterek, “Türkiye’nin müteahhitlerine, Türkiye’nin iş insanlarına doğru dönüyorlar. Onlar da Türk şirketleriyle çalışmak istiyorlar.” dedi.

Bakan Şimşek, Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu kapsamında düzenlenen “Bakanlar Paneli Oturumu”nda, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın birçok başarı hikayesine sahip olduğunu, iki ülkenin de bu başarı öykülerinden ilham aldığını söyledi. Şimşek, uzun vadede bakıldığında verimlilik ve inovasyonun, sürdürülebilir bir refahın en önemli kaynakları olduğuna işaret etti.

Suudi Arabistan’ın Türkiye’deki üreticilerle iş yapmaya yöneldiğini belirten Şimşek, “Türkiye’nin müteahhitlerine, Türkiye’nin iş insanlarına doğru dönüyorlar. Türkiye’nin bu yolculuktan başarıyla geçtiğini biliyorlar ve onlar da Türk şirketleriyle çalışmak istiyorlar.” diye konuştu.

“Kamu-özel sektör işbirliği bakımından Türkiye çok iyi bir örnek”

Mehmet Şimşek, Suudi Arabistan’ın vizyonunda ciddi bir değişim ve dönüşüm programı olduğunu dile getirerek, kamu-özel sektör işbirliği (KÖİ) bakımından Türkiye’nin güzel bir örnek teşkil ettiğini söyledi.

İstanbul Havalimanı’nın KÖİ projeleri açısından bir başarı öyküsü olduğunu belirten Şimşek, havalimanının inşaatının özel sektör tarafından yapıldığını, bu sayede bölgedeki ekonomik faaliyetlerin önünün açıldığını ifade etti.

“Türkiye’de önemli bir know-how kapasitesi var”

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, şunları kaydetti: “Bu noktada kritik olan husus, ülkelerin bir iş modeli kurması, bunu yapmayı öğrenmesidir. Suudi Arabistan’a baktığımızda, kamu kaynaklarının büyüklüğü dikkati çekiyor. Belki özel sektör parasına ihtiyacı yok ancak özel sektörün becerilerine, bilgisine ve etkinliğine ihtiyacı var. Bu yönde atılacak adımlar, kurulacak ortak girişimler gelecekte öyle durumlar yaratacaktır ki Afrika havalimanları belki bizlerin müteahhitleri tarafından inşa edilecek ve işletilecektir. Yani bizim vizyonumuz bu olmalıdır. Sizde finansman ve kaynak var. Bizde kapasite, beceri ve yetkinlikler var. Özetle Türkiye’de önemli bir know-how kapasitesi var.”

İslam dünyasının geçmişte bilimsel araştırmalar, refahı artırma ve bu sayede büyük medeniyetler oluşturmada kendini kanıtladığını belirten Şimşek, “İşte DNA’larımızda olan bu özelliklerden ötürü bu değişimin zor olacağını düşünmüyorum. Liderlik lazım, vizyon lazım, iyi bir program lazım ve kaynakları verimli alanlara yönlendirmek lazım. Suudi Arabistan’ın aslında şu anda yaptığı da tam olarak bu. Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’de biz zaten bunu başarıyla gerçekleştirdik. Karşılaştığımız zorluklara rağmen, bölgesel şoklara rağmen, çok büyük başarı öykülerine imza attık ve bu yolculuğumuz devam edecektir.” dedi.

“Suudi Arabistan’ın iddialı turizm hedeflerinin gerçekleştirilmesi için Türkiye yardımcı olabilir”
Mehmet Şimşek, Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu sırasında gazetecilerin de sorularını yanıtladı.

Suudi Arabistan’ın çok iddialı turizm hedefleri bulunduğunu dile getiren Şimşek, “Türkiye, bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde yardımcı olabilir. Çünkü bizim mevsimler örtüşmüyor; onların turizm mevsimi kış, bizimki genelde yaz ve sonbahardır.” diye konuştu.

Şimşek, Türkiye’nin inşaat sektöründe çok muazzam birikimi olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oradaki tesislerin yapılmasına ve işletmesine katkıda bulunabiliriz. Oraya tur operatörlerimiz ile turist götürmeye de katkıda bulunabiliriz. Dolayısıyla Türkiye ile Suudi Arabistan’ın bu alanlarda işbirliği yapması hem bizim hem onların menfaatine. Tur operatörlerimiz yazın buraya nasıl turist getiriyorlarsa, para kazanarak, oraya da turist götürebilirler. Biz artık turizmde dünyada ilk 5’teyiz. Yani 2022’de turist sayısında 4. sıradaydık. Bizim 2023 rakamlarımız belli. Dünya rakamları belli olunca belki muhtemelen yine 3. veya 4. sırada olabiliriz. Dolayısıyla Türkiye’nin bu konuda çok ciddi birikimi var.”

“Hizmet ihracatını çok önemsiyoruz”

Bakan Şimşek, amaçlarının hizmet ihracatını büyütmek olduğunu belirterek, burada 100 milyar doların üzerine ulaştıklarını, bu rakamı daha da büyütmek istediklerini söyledi. Şimşek, “Hizmet ihracatına Maliye olarak çok güçlü destek veriyoruz. Yüzde 80 matrah indirimi sağladık. Yani diyelim ki Türkiye’den siz herhangi bir ülkeye belli alanlarda hizmet ihracatında bulunursanız fiilen ödeyeceğiniz vergi çok çok düşük düzeyde olacak. Yüzde 80 oranlı bir matrah indirimi var, o da önemli.” ifadelerini kullandı.

DEİK Başkanı Konuşması

DEİK Başkanı Nail Olpak da bir yıl önce bu salonda benzer bir toplantı gerçekleştirdiklerini anımsatarak, o günden bugüne kadar toplantılara, görüşmelere aralıksız devam ettiklerini dile getirdi.

Olpak, “Geçtiğimiz süreçte ivme kazanan ilişkilerimizin daha odaklanmış bir şekilde nasıl sürdürebiliriz onu konuşuyoruz. Ben bu toplantıya girmeden önce her iki bakanımızın başkanlığında, her iki ülkenin iş konseyi üyeleriyle bir toplantı yaptık. Oranın çıktılarından birisi ortak komitelerin kurulmasıydı. Bence somut, odaklanarak atılacak adımlar açısından önemli bir dönüm noktasıydı.” şeklinde konuştu.

İki ülke arasındaki ticareti farklı ortamlarda konuştuklarını ve gelişiminden mutlu olduklarını kaydeden Olpak, bugün turizmi ve yatırımları konuşmak için bir arada olduklarını vurguladı.
Olpak, geçen dönemde iki ülke arasındaki kayıpların nasıl daha hızlı toplanabileceğini, bunun görüşülmesi gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Müteahhitlik anlamında Suudi Arabistan’da çok önemli fırsatların olduğunu biliyoruz. Müteahhitliği aynı zamanda yatırımla nasıl destekleyebiliriz? Tabii yatırım deyince her iki ülke kendisine yatırım çekmek isteyecek. Onları nasıl yapabiliriz. Bunları daha ciddi bir şekilde konuşmak istiyoruz. Turizm alanında fazla bir söz söylemek istemiyorum ama kendi açımdan baktığımda turizmi sadece o ülkeyi ziyaret eden kişilerin oraya bıraktıkları döviz olarak değerlendirmediğimi söylemek istiyorum. Çünkü turizm kanalıyla birbirimizi daha iyi tanıyoruz. Daha iyi tanıdığımız ölçüde de daha fazla işbirliğini geliştirebildiğimiz kanaati içerisindeyim. Turizmi de bu çerçeve içerisinde daha fazla mercek altına almamız gerektiğini düşünüyorum.”

DEİK Başkanı Olpak, Suudi Arabistan’ın 2030 vizyonuna değinerek, bu vizyonu sık sık konuştuklarını ve Suudi yetkili ve bakanların değişik ortamlarda bir araya geldiklerinde kendilerine devamlı bir şekilde bu vizyonu ifade ettiklerini belirtti.

Olpak, “Gerçekten inanılmaz bir potansiyel var ve sadece 2030 ile de sınırı değil o vizyon. Ondan sonrası da var. Bütün dünyanın gözü orada. Ama onlar Türk firmalarının hızından, kalitesinden, rekabetçiliğinden bugüne kadar şikayet almadıkları için bizim daha fazla iş yapabilmemiz adına kapılarını sonuna kadar açtıklarını ifade ediyorlar.” ifadelerini kullandı.

Olpak, üçüncü ülkelerde ortak iş yapmanın kendilerinin çok konuştuğu ama çok fazla hayata geçiremedikleri alanlardan biri olduğunun altını çizerek, bunu da özellikle bir gündem maddesi olarak bir sonraki toplantıda görüşebileceklerini belirtti. DEİK Başkanı Olpak, bir sonraki toplantının Riyad’da olabileceğini de sözlerine ekledi.

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Konuşması

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid A. Al Falih ise “Suudi Arabistan’ın 2030 vizyonu kapsamında 2016’da hayata geçirilen ve geniş hedeflerle çok detaylı bir dönüşüm planlandı. 14 yılda 2030’a kadar bunu tamamlamak üzere hareket ediyoruz. Şu ana kadar 2030 vizyonumuzda orta vade hedeflerimizin önündeyiz. Ekonomimiz 640 milyar dolardan 1.1 trilyon dolara ulaştı. Ekonomimiz OECD rakamlarında G20 ülkelerinin önünde ve pozitif görünümüyle ayrışıyor. Suudi Arabistan’ın ekonomideki yükselişiyle birlikte Vizyon 2030 hedeflerimizin önüne dahi geçeceğimizi tahmin ediyoruz. Türkiye ise birlikte iş yapmamız konusunda bize çok büyük bir potansiyel sunuyor ve karşılıklı fırsatlar görüyoruz. Suudi ve Türk iş dünyalarımızın daha iyi ticari ilişkilere girmesi için ciddi fırsatlar görüyoruz. Bugün de iş insanlarımı bahsettiğimiz yüksek potansiyelli projeleri yapmak üzere bir aradalar. Ulusal yatırım stratejimiz, 3.3 trilyon dolardan daha fazla bir ekonomiyi dönüştürecek proje fırsatları sunuyor. Yatırım, mühendislik ve inşaat alanlarında büyük projelerde Türk iş dünyasının yer alma fırsatı var. 1.6 trilyon dolar değerinde ihale edilecek yatırım fırsatları bulunuyor. Türk şirketlerinin becerilerine ve iş yapma kapasitelerine çok inanıyoruz. Türkiye’deki inşaat şirketlerinin 1.6 trilyon dolarlık dev bir piyasadan pay alma fırsatı söz konusu. Üçüncü ülkelerde de ortaklık fırsatımız var. Orta Doğu’daki iki en büyük ekonomi olarak bütün bölgeye yardım etme ve yeniden inşa etme konusunda iş birliği fırsatımız var. Özellikle Afrika’da birlikte çalışma fırsatlarını ele alacağız” dedi.

Suudi Arabistan Turizm Bakanı Konuşması

Suudi Arabistan Turizm Bakanı Ahmed Al Khateeb ise kamu ve özel sektör olarak turizm alanındaki ilişkileri en iyi seviyeye taşımak istediklerini ifade ederek, “Biz devlet yetkilileri olarak son yönetmeliklerimizle birlikte özel sektörün iş ortamını kolaylaştırmak için yanınızdayız. Örneğin son olarak e-vize uygulaması ticaretimize ciddi bir ivme katacaktır. E-vize uygulaması ve her gün direkt uçuşu düşündüğümüzde aramızdaki mesafe çok yakın. Mesafelerin yakınlığı turizm için de çok önemli. Uçuşlarımız 4 saatinden altında olduğu için tercih sebebini yüzde 50 oranında olumlu etkileyen bir turizm ortamımız var. İlgiyi iki taraftan birlikte nasıl artırabilir diye konuşuyoruz. Şu anda Suudi Arabistan’da Türk şirketlerinin 300-400 milyon dolarlık otel yatırımı söz konusu. Biz de kamu fonu ile bu projelerin yüzde 70’ini finanse ettik. Örneğin Medine Havalimanı konusunda da Türk özel sektörü ile iyi bir iş birliği sağladık. Türk kardeşlerimizle birlikte çalışmak ve birlikte kazanmak istiyoruz. Türkiye’de önümüzdeki dönem için Suudi iş dünyamıza da harika yatırım fırsatları sunuyor. Aynı şekilde Türk müteahhitlik sektörü için de Suudi Arabistan muazzam bir potansiyel sunuyor. Şu an bu kadar büyük bir vizyon ve harcama potansiyeli sunan başka bir ülke yok. Dolayısıyla Suudi Arabistan’ın Türkiye’nin kapasitesine ihtiyacı var” dedi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Konuşması

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB olarak bilgi birikimini paylaşmak ve karşılıklı turizm hareketlerini geliştirmek amacıyla Suudi Arabistan Turizm Ajansı ile yakın iş birliği içinde çalıştıklarını bildirdi.

Bağlıkaya, Türkiye’nin turizmde ulaştığı başarının Türk menşeli seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin sayesinde gerçekleştiğini vurgulayarak, “Bu başarımız nedeniyle Türkiye örnek bir ülke olarak gösteriliyor. Türkiye ve özellikle de Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin önemi konusundaki farkındalığı ve konuya vakıf olması da bizim açımızdan son derece mutluluk verici.” diye konuştu.

Türkiye’nin sadece turist alan değil aynı zamanda turist gönderen de bir ülke olduğuna dikkati çeken Bağlıkaya, “Türkiye’den 2023 yılında yurt dışına gerçekleşen seyahat sayısı 11 milyonu aştı. Suudi Arabistan son dönemde inanç turizminin yanı sıra kültür, doğa ve macera turizmi gibi farklı segmentlerde de gelişim hedefleyen bir strateji benimsemiş durumda.” dedi.

Bağlıkaya, Suudi Arabistan’ın daha fazla turist çekmek için vize süreçlerini de kolaylaştırdığını bildirerek, şunları kaydetti: “Türkiye’nin özellikle de seyahat acentelerinin destinasyon markalaştırılması ve pazarlaması konusunda çok önemli deneyimleri var. TÜRSAB olarak sektörün bilgi birikimini paylaşmak ve karşılıklı turizm hareketlerini geliştirmek amacıyla Suudi Arabistan Turizm Ajansı ile yakın iş birliği içinde çalışıyoruz. Bu çerçevede Suudi Arabistan’ın turizm potansiyeli, Birliğimiz ve Suudi Arabistan Turizm Ajansı Birliği koordinasyonunda İstanbul, Bursa, İzmir, Antalya ve Ankara’da geçtiğimiz aylarda düzenlenen tanıtım toplantılarıyla seyahat acentelerimize anlatıldı. Ayrıca TÜRSAB olarak geçtiğimiz günlerde de Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde düzenlenen Uluslararası Turizm Fuarı’na da katılım gösterdik.”

Narin, “Yatırımcılarla birlikte, Suudi Turizm Bakanlığı ve Suudi Yatırım Bakanlığı yetkilileriyle gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, know-how transferi ve ortak işbirlikleri konusunda ilk adımları attık. Bu ve benzeri işbirlikleri ve gelişmeler çerçevesinde, operatörler, seyahat acenteleri, gastronomi firmaları gibi sektörler, önümüzdeki 5 yıl ve sonrasında dünyanın birçok yerinde başarılar elde edeceklerdir.” değerlendirmesinde bulundu.

Suudi Arabistan Genel Gıda Güvenliği Başkanı Konuşması

Suudi Arabistan Genel Gıda Güvenliği Otoritesi Vali Yardımcısı Alamri, Arap topraklarının su eksikliği konusunda ciddi sıkıntıları bulunduğunu belirterek, “Gıda güvenliği stratejimizin ana hedeflerinden biri, yerelde sürdürülebilir gıda üretimini sağlamak. Su güvenliğini de göz önünde bulunduruyoruz. Bunun yanı sıra ikinci hedefimiz de çeşitliliğin sağlanması ve gıda ithal edebileceğimiz ülkelere bağımlı olmamaktır.” ifadesini kullandı.

En önemli sorunlardan birinin gıda israfı olduğuna dikkati çeken Alamri, Suudi Arabistan’ın 2030’a kadar israfı yüzde 50 oranında azaltacak bir program üzerinde çalıştığını aktardı.

Alamri, Türkiye’nin tarımsal üretim konusunda büyük bir potansiyeli bulunduğunu vurgulayarak, “Farklı ürünlerde yüksek üretim elde etme konusunda daha fazla deneyime sahipler. Onlarla işbirliği yapmayı, deneyim alışverişinde bulunmayı ve tarım ürünleri ticaretimizi artırmayı dört gözle bekliyoruz.” diye konuştu.

Suudi Arabistan Ulusal Tarımsal Kalkınma Şirketi Direktörü Konuşması

Suudi Arabistan Ulusal Tarımsal Kalkınma Şirketi (NADEC) Kıdemli Ticari Direktörü Alghonime de gıda güvenliği açısından özel sektörün katkılarının olacağı önemli konular bulunduğunu, depolama tesisleri kurarak gerekli malların yeterli miktarda bulunmasını sağlamak ve ne kadar stoka sahip olduklarını gösteren erken uyarı sistemleri kurmanın bunlardan olduğunu söyledi.

Su ve diğer bazı hususlar dolayısıyla Suudi Arabistan’da tüm tarım ürünlerinin yetişmediğini belirten Alghonime, “Ancak dünyanın her yerinde size ham madde sağlayabilecek ortaklarınız olabilir. Siz de bu ham maddeyi alıp, işinize katma değer sağlayabilir ve istediğiniz büyümeyi gerçekleştirebilirsiniz.” ifadesini kullandı.

Comments

No comments yet.

Yanıtla