TBMM Genel Kurulunda Kabul Edilen 11. Yargı Paketi ile Hukuk Sisteminde Önemli Düzenlemeler

11. Yargı Paketi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı ve çok sayıda kanunda önemli değişiklikler getirdi. İcra ve İflas Kanunu bakımından, harç ve teminat yükümlülüğü yerine getirilmeden yapılan ihalenin feshi taleplerinin dosya üzerinden kesin ret ile sonuçlanması ve eksiklik halinde iki haftalık kesin süreyle ikmal mekanizması öngörüldü. Tasarrufun iptali alanında, Anayasa Mahkemesi iptal kararı doğrultusunda 1 yıl içinde yapılan bağışlamalar/ivazsız tasarruflar ile yakınlar arasında yapılan işlemlerde “bağışlama sayılma” karineleri güçlendirildi. İstinaf ve temyiz parasal sınırlarının uygulanmasında, şikâyetin yapıldığı veya davanın açıldığı tarihteki miktarın esas alınacağı netleştirildi. Avukatlık Kanunu’nda disiplin cezaları türleri ve tekerrür rejimi yeniden düzenlendi; ayrıca bazı ceza yargılaması aşamalarındaki kararların barolara bildirimine ilişkin hükümler getirildi. Kamu ihale hukukunda itirazen şikâyet bedelinin belirlenmesi ve iadesinde “iddialar” ve “haklılık oranı” esaslı yeni bir mekanizma kuruldu. Ceza ve ceza muhakemesi alanında; hakarette ön ödeme kapsamı, taksirle yaralama cezaları, örgüt suçlarında ceza artışları ve bilişim suçlarında suç gelirinin bulunduğu hesaplara askıya alma/el koyma tedbirleri gibi düzenlemeler öne çıktı. Paket ayrıca elektronik haberleşme aboneliklerinde kimlik doğrulama, bazı sosyal güvenlik ve vergi düzenlemeleri ile medeni hukukta önalım hakkına ilişkin değişiklikler gibi farklı başlıklarda da kapsamlı yenilikler içeriyor.

11 Yargı Paketi TBMM Kabul Edildi Genel Kurul Hukuk Sistemi Düzenleme reformu ihale feshi bağışlama ceza kanunu muhakeme Bürosu Avukat Covid

Yargı Paketi TBMM’de Kabul Edildi

TBMM Genel Kurulu’nda, kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak anılan “Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kabul edilerek yasalaştı. Paket; bir yandan icra-iflas hukukunda özellikle “ihalenin feshi” süreçleri ile “tasarrufun iptali” kurumunu yeniden şekillendirirken, diğer yandan avukatlık disiplin hukuku, ceza hukuku ve ceza muhakemesi, infaz, kamu ihale uyuşmazlıkları, elektronik haberleşme abonelikleri, ödeme hizmetleri, vergi ve medeni hukuk gibi birbirinden farklı alanlarda önemli değişiklikler getiriyor. Aşağıda yer alan satırlarda; TBMM’nin yayımladığı nihai metinde öne çıkan değişiklikler başlıklar halinde açıklanacak; olası uygulama sonuçları ve pratik risk alanları değerlendirilecektir.

İcra ve İflas Kanunu’nda değişiklikler: “ihalenin feshi” taleplerinde harç ve teminatın önemi

Harç/teminat yatırmayanın fesih talebi “dosya üzerinden kesin ret”

Yeni düzenlemeye göre nispi harç ve teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişilerin ihalenin feshini istemesi halinde, mahkeme ihalenin feshi talebini dosya üzerinden ve kesin olarak reddedecek. Bu, uygulamada iki kritik sonuç doğurur:

  • Süreç ekonomisi: Mahkemelerin “eksik harç/teminat” nedeniyle uzayan ara işlemlerinin azaltılması hedefleniyor.
  • Şekli koşulların ağırlaşması: Fesih şikâyetinin etkinliği, harç/teminat disiplinine daha sıkı bağlanıyor.

Eksik yatırma halinde iki haftalık kesin süre ve “derhal ret”

Harç/teminat hiç yatırılmamış veya eksik yatırılmışsa; mahkeme tebliğ edeceği muhtıra ile iki haftalık kesin süre içinde eksikliğin tamamlanmasını isteyecek; aksi halde fesih talebinin dosya üzerinden kesin olarak reddedileceğini bildirecek. Süresinde tamamlanmazsa mahkeme derhal ret kararı verecek.

Bu mekanizma, fesih şikâyeti yoluna başvuracak taraflar için “usulî takvim”i çok daha hassas hale getirir. Uygulamada bir günlük gecikme dahi “kesin ret” ile sonuçlanabileceğinden, özellikle vekillerin dosya yönetimi ve tebligat takibi bakımından risk artmaktadır. 

Tasarrufun iptali

AYM iptal kararı doğrultusunda: “1 yıl içinde yapılan bağışlama ve ivazsız tasarruflar”

Düzenleme, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda yeniden kurgulanıyor. Buna göre, “alışılmış hediyeler” dışında; geçici veya kesin aciz belgesi, aciz belgesi niteliğindeki haciz tutanağı düzenlenmesi yahut iflasın açıldığı tarihten önceki 1 yıl içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar iptale tabi kılınıyor. Bu hüküm, alacaklıların tasarrufun iptali davalarında “zaman bakımından geri dönük etkiyi” daha somut bir aralığa (1 yıl) oturtan ve ispat tartışmalarını azaltmayı hedefleyen bir çerçeve sunuyor.

Yakın hısımlar ve aynı konutta yaşayanlar: “ivazlılık ispatlanmazsa bağışlama sayılacak”

Alt-üst soy, üçüncü derece dahil kan hısımları; son bir yıl içinde evlilik sona ermiş olsa bile eş; üçüncü derece dahil kayın hısımları; evlat edinen-evlatlık; ortak konutta yaşayan kişiler arasında yapılan tasarrufların gerçek değere uygun olarak ivazlı olduğu ispatlanmadıkça bağışlama sayılacağı kabul ediliyor. Yakın çevreye yapılan devirlerde, “piyasa rayicine uygun bedel”in gerçekten ödendiğini ve ilişkinin ekonomik mantığını ispatlayacak belge düzeni (banka hareketleri, sözleşmeler, ödeme planları) her zamankinden daha kritik hale gelmektedir.

“Pek aşağı fiyat”, ömür boyu gelir/intifa, ölünceye kadar bakma sözleşmeleri: bağışlama karinesi

Sözleşmenin yapıldığı sırada borçlunun, kendi verdiği şeyin gerçek değerine göre pek aşağı bir fiyatla kabul ettiği sözleşmeler ile; borçlunun kendisine veya üçüncü kişi yararına ömür boyu gelir sözleşmesi, intifa hakkı tesis ettiği sözleşmeler yahut ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, uygun karşılığın sağlandığı ispatlanmadıkça bağışlama sayılacak. Bu, özellikle “gizli bağış” tartışmalarının yoğun yaşandığı tasarruf tiplerinde, alacaklı lehine ispat yükünü güçlendiren bir yaklaşım olarak okunabilir.

İstinaf ve temyiz parasal sınırları: esas alınacak tarih netleşiyor

Kanunun “İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi” ile “Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi” hükümlerindeki parasal sınırların uygulanmasında; şikâyet başvurusunun yapıldığı veya davanın açıldığı tarihteki miktarın esas alınacağı belirtiliyor. Bu teknik gibi görünen tercih, uygulamada “hangi tarihteki parasal sınır?” tartışmalarını azaltarak kanun yoluna erişimde öngörülebilirliği artırabilir.

Avukatlık Kanunu: disiplin cezaları ve bildirim rejimi yeniden kurgulanıyor

“Son soruşturma” ve nihai kararların baroya bildirimi

Avukatların, avukatlık veya TBB/baro organlarındaki görevlerinden doğan ya da görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı son soruşturma açılmasına karar verilirse, bu durum ve yargılamadaki nihai kararlar, avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilecek. 

Disiplin cezası türleri netleşiyor

AYM kararı doğrultusunda disiplin cezaları yeniden düzenlenerek; avukatlar hakkında uygulanacak disiplin cezaları uyarma, kınama, para cezası, işten çıkarma ve meslekten çıkarma şeklinde belirleniyor; hangi hallerde hangi cezanın verileceği sıralanıyor.

Tekerrür ve sicilden silinme rejimi

  • Kesinleşen disiplin cezasından itibaren 5 yıl içinde yeni disiplin fiili işlenirse “bir derece ağır ceza” yaklaşımı öngörülüyor. 
  • Bir defa işten çıkarma alan avukat, 5 yıl içinde en az kınama gerektiren fiil işlerse meslekten çıkarma gündeme geliyor. 
  • Meslekten çıkarma dışında kalan disiplin cezaları bakımından, belirli koşullarla “bir derece hafif ceza” uygulanabilmesi düzenleniyor. 
  • Uyarma/kınama/para/işten çıkarma cezalarının sicilden silinmesi için 5 yıl sonrasında başvuru imkânı tanınıyor (tekerrürle verilen işten çıkarma cezaları hariç). 

Zaman aşımı ve dava açılması halinde kesilme

Baro Disiplin Kurulu kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verirse, kesinleşen mahkeme kararının baroya bildiriminden itibaren 1 yıl geçmekle ceza verme yetkisi zaman aşımına uğrayacak; disiplin/kovuşturma sonucu tesis edilen idari işleme karşı dava açılması halinde zaman aşımı kesilecek; mahkeme kararının ilgili baro/TBB’ye ulaşmasından itibaren 2 yıl geçtikten sonra disiplin cezası verilemeyecek. 

Kamu İhale Kanunu: itirazen şikâyet bedeli ve “haklılık oranına göre iade” yaklaşımı

Kamu İhale Kurumu gelirlerine ilişkin hükümde değişiklikle; itirazen şikâyet başvuru bedelinin, dilekçedeki iddialar dikkate alınarak belirleneceği; haklılık oranına karşılık gelen kısmın Kurul kararıyla başvuru sahibine iadesine karar verileceği düzenleniyor. Ancak belirli hallerde (örneğin başvurunun reddi veya eşit muamele incelemesi sonucunda ihalenin iptali/düzeltici işlem kararları) bedelin iade edilmeyeceği de belirtiliyor. İddiaların “kalem kalem” değerlendirilmesi (aynı iddia altında birden fazla hususun ayrı iddia sayılması) yaklaşımı, dilekçe kurgusunu daha stratejik hale getirmektedir. Ayrıca mücbir sebep/dogal afetler ve sözleşmenin feshi gibi hallerde bedel iadesine ilişkin süreler ve usul ayrıntılandırılıyor; bu hükmün 26 Aralık 2025’te yürürlüğe gireceği belirtiliyor. 

Ceza hukukunda öne çıkan değişiklikler: TCK ve CMK ekseninde geniş yelpaze

“Akıl hastalığı” hükmü: kısmi akıl hastaları için çift yönlü yaklaşım

TCK’nın “Akıl hastalığı” hükmünde yapılan değişiklikle, cezai sorumluluğu kabul edilen kısmi akıl hastaları hakkında hem verilen cezanın infazı hem de akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması amaçlanıyor; ayrıca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunacağı ifade ediliyor. Akıl hastalarının sağlık kurumunda geçireceği asgari süreler, suçun ağırlığına göre yeniden belirleniyor. 

Hakaret suçunda “ön ödeme” kapsamı genişliyor

AYM kararı doğrultusunda, mağduru muhatap alan sesli/yazılı/görüntülü iletiyle işlenen hakaret suçu “ön ödeme” kapsamına alınıyor; ancak kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret bakımından bu hükümler uygulanmayacak ve genel hükümlere göre kamu davası açılabilecek.

Taksirle yaralama cezalarında artış

Taksirle yaralama için hapis cezalarının alt-üst sınırları artırılıyor; birden fazla kişinin yaralanması halinde sınırlar daha da yükseliyor. 

Güveni kötüye kullanmada motorlu taşıt “nitelikli hal”

Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun motorlu kara/deniz/hava taşıtı olması nitelikli hal sayılarak cezanın bir kat artırılacağı belirtiliyor. 

“Kurusıkı” ile ateş etme ve genel güvenliğin tehlikeye sokulması

Ses ve gaz fişeği atabilen (“kurusıkı”) silahlar, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu kapsamına alınarak bu silahların korku/panik yaratacak şekilde kullanılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor; ceza sınırları yükseltiliyor ve toplu yerlerde işlenmesi nitelikli hal sayılıyor. 

Suç örgütü: kurma/yönetme ve üyelik cezalarında artış; çocukların araç olarak kullanılması

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda alt-üst sınırlar artırılıyor; örgüt üyeliğinde üst sınır yükseltiliyor; örgütün silahlı olması halinde artırım oranı değişiyor. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılacak. 

“Kovid-19 düzenlemesi” olarak bilinen infaz rejimi genişliyor

Kapalıdan açığa, açıktan denetimli serbestliğe daha erken ayrılmayı öngören düzenlemenin kapsamının genişletileceği; 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlara ilişkin şartlar belirtiliyor; bazı suç tipleri hariç tutuluyor ve deprem nedeniyle bina/yapı yıkılması sonucu meydana gelen öldürme suçları kapsam dışına çıkarılıyor. 

Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi de suç kapsamına alınıyor

Kara/deniz/demir yolu/hava ulaşım araçlarının hukuka aykırı şekilde hareketinin engellenmesi veya durdurulması/başka yere götürülmesi fiilleri ayrıca suç olarak düzenleniyor; ceza sınırları ayrıntılandırılıyor. 

CMK’ya yeni tedbir: bilişim suçları gelirinin bulunduğu hesapların “48 saate kadar askıya alınması” ve el koyma

Ceza Muhakemesi Kanunu’na, bilişim suçlarıyla elde edilen menfaatin bulunduğu hesabın askıya alınması ve el koymaya ilişkin hüküm ekleniyor. TCK’daki nitelikli hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık, banka/kredi kartlarının kötüye kullanılması gibi suçlarda makul şüphe varsa; banka/ödeme hizmeti sağlayıcısı/kripto varlık hizmet sağlayıcısı nezdindeki hesaplar 48 saate kadar askıya alınabilecek.

Askıya alma işlemi derhal savcılığa bildirilecek; hesap sahibine de bildirim yapılacak; hesap sahibi kaldırma için savcılığa başvurabilecek ve savcı 24 saat içinde karar verecek. Askı süresi içinde hâkim kararıyla (gecikmesinde sakınca varsa savcı emriyle) el koyma düzeni öngörülüyor; hâkim onayı süreleri belirleniyor; rapor alma şartı aranmayacağı belirtiliyor. 

Bu düzenleme, finansal sistem aktörlerinin “hızlı tedbir” rolünü artırırken; birey ve şirketler açısından “hesap erişim sürekliliği” ve “hızlı itiraz/başvuru” mekanizmalarının önemini yükseltir.

Bölge adliye mahkemelerinde bozma yetkisi genişliyor

CMK’daki düzenlemeyle, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin hukuka aykırılık bulunması halinde bozma kararı verebilmesine imkân tanınıyor; ayrıca uzlaştırma/ön ödeme rejimindeki geçiş hükümleri ayrıntılandırılıyor. 

Elektronik Haberleşme Kanunu: abonelik kayıtlarında elektronik kimlik doğrulama ve yabancı aboneler

Elektronik haberleşme alanında; işletmecinin elektronik kimlik doğrulama kabiliyeti olmayan belgelerle abonelik kaydı yapamayacağı; kimliğin kimlik belgesi + biyometrik veri (yüz/parmak izi özeti) veya doğrulayıcı şifre ile teyit edileceği; yabancıların kimliğinin Göç İdaresi üzerinden doğrulanacağı gibi hükümler getiriliyor. Ayrıca:

  • 3 ayda bir abonelerin “aktiflik” kontrolü,
  • hat sayısı sınırlamaları,
  • uyulmaması halinde idari para cezaları,
  • bilgi-belge gönderme yükümlülükleri ve yaptırımlar
    detaylandırılıyor. 

Sosyal güvenlik: 1 Ocak 2016 öncesi GSS prim borçları (tahsilinden vazgeçme)

1 Ocak 2016’dan önceye ait olup ödenmemiş genel sağlık sigortası primleri ile gecikme cezası/zammı gibi feri alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği belirtiliyor; yayımlanma tarihine kadar ödenenlerin iade/mahsup edilmeyeceği ifade ediliyor.

Ödeme hizmetleri ve bankacılık: çerçeve sözleşmeler ve uzaktan kurulum

Ödeme sistemleri/ödeme hizmetleri/e-para alanında; çerçeve sözleşmenin yazılı veya uzaktan iletişim araçlarıyla mesafeli biçimde kurulması ve kimlik doğrulamanın biyometrik yöntemlerle veya elektronik kimlik doğrulama kabiliyetli belgelerle yapılmasına imkân verecek yöntemlerin çerçevesi belirtiliyor. 

Vergi Usul Kanunu: enflasyon düzeltmesinin uygulanmaması (2026–2027 dönemi) ve Cumhurbaşkanı yetkisi

Vergi Usul Kanunu’nda; 2025 hesap dönemiyle geçici vergi dönemleri dahil olmak üzere 2026 ve 2027 hesap dönemlerinde (özel hesap dönemliler için farklı takvimle) enflasyon düzeltmesi şartlarına bakılmaksızın mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacağı; bu süreyi uzatma yetkisinin Cumhurbaşkanına verildiği; altın-gümüş alım satımı/imalatıyla sürekli iştigal eden mükellefler için istisna öngörüldüğü belirtiliyor.

Türk Medeni Kanunu: önalım hakkı (şufa) alanında iki önemli değişiklik

TMK’da:

  • Devlet İhale Kanunu kapsamındaki satışlar ile cebri artırma satışlarında önalım hakkının kullanılamayacağı,
  • Önalım hakkının, satışın hak sahibine bildirildiği tarihten itibaren 3 ay ve her halde satışın üzerinden 1 yıl geçmekle düşeceği,
  • Dava konusu payın rayiç bedelinin hâkimce gecikmeksizin belirleneceği; önalım hakkı sahibinin bu bedeli ve tapu giderlerini belirlenen yere kesin süre içinde yatırmaması halinde tescile karar verilemeyeceği
    düzenleniyor. 

631 sayılı KHK kapsamı: mahalli idarelerde “tek görev için ödeme” ilkesi

Belediye başkanları, meclis üyeleri ve ilgili kuruluşlarda istihdam edilen personel bakımından; kanun kapsamındaki görevleri için yalnızca bir görevi için ödeme yapılacağı; bazı organ/komisyonlar bakımından muafiyet ve 1 Ocak 2025’ten itibaren geçerlilik gibi hususlar düzenleniyor.

İnternet Kanunu değişiklikleri paketten çıkarıldı

Genel Kurul’da kabul edilen önergeler doğrultusunda, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi hakkında Kanun’da değişiklik öngören hükümlerin düzenlemeden çıkarıldığı açıkça belirtiliyor. 

Sonuç: Paket hangi alanlarda en hızlı etkiyi doğuracak?

TBMM’nin yayımladığı nihai içerik esas alındığında, 11. Yargı Paketi’nin kısa vadede en görünür etkilerinin şu alanlarda ortaya çıkması beklenir:

  • İcra ihalelerinde fesih şikâyeti: Harç/teminat eksikliği halinde “dosya üzerinden kesin ret” yaklaşımı, başvuru disiplinini artıracak.
  • Tasarrufun iptali: Yakınlar arası işlemler ve “uygun karşılık” ispatı, daha sert bir karine rejimiyle tartışılacak. 
  • Avukatlık disiplini: Ceza yargılaması – baro bildirimi, disiplin cezası türleri, tekerrür ve zaman aşımı rejimi daha belirgin bir çerçeveye oturacak. 
  • CMK’da finansal tedbirler: Bilişim suçları gelirinin bulunduğu hesaplarda 48 saat askıya alma, hızlı adli kontrol ve iade/itiraz mekanizmalarını öne çıkaracak. 
  • Elektronik haberleşme abonelikleri: e-KYC/biometrik doğrulama ve yabancılar açısından kayıt güncelleme yükümlülükleri ile idari yaptırımlar uygulamada yoğunlaşabilir.

Comments

No comments yet.

Yanıtla