Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı Savunma Sanayii Dönüşüm Yol Haritası, AB savunma ekosisteminin 2030’a kadar kapsamlı bir hukuki ve teknolojik dönüşüme tabi tutulmasını hedeflemektedir. Bu süreç; ihracat kontrolü, teknoloji transferi kısıtlamaları, fikri mülkiyet hakları, veri ve siber güvenlik yükümlülükleri gibi alanlarda yeni düzenlemeler doğurmaktadır. Türkiye, AB üyesi olmamakla birlikte NATO üyeliği ve gelişmiş savunma sanayii kapasitesi nedeniyle bu dönüşümden doğrudan etkilenebilecek konumdadır. Yeni düzenlemeler, Türk savunma şirketleri için AB pazarına erişimde lisanslama, tedarik zinciri uyumu ve AB içerik oranı gibi konularda hukuki engeller oluşturabilir. Bununla birlikte, İHA/SİHA, elektronik harp, yazılım ve siber güvenlik gibi Türkiye’nin güçlü olduğu alanlarda iş birliği fırsatları da mevcuttur. Türk şirketlerinin AB projelerine katılımı için ortak girişim, AB içinde üretim ve konsorsiyum modelleri hukuken daha fazla önem kazanacaktır. Bu süreç, şirketlerin ihracat kontrolü, IP yönetimi ve siber güvenlik alanlarında kapsamlı uyum programları geliştirmesini zorunlu kılmaktadır. AB’nin yeni savunma mimarisi, Türkiye için hem hukuki meydan okumalar hem de stratejik iş birliği fırsatları sunmaktadır.
AB’nin Savunma Dönüşümü: Türkiye’ye Etkiler
Avrupa Komisyonu’nun 19 Kasım 2025 tarihinde yayımladığı EU Defence Industry Transformation Roadmap, AB savunma sanayii için sadece teknik bir dönüşüm değil, aynı zamanda kapsamlı bir hukuki yeniden yapılanma süreci başlatmaktadır. Bu yol haritası; ihracat kontrol rejimleri, teknoloji transferi kısıtlamaları, fikri mülkiyet hakları, veri güvenliği ve siber güvenlik gibi alanlarda uygulanacak yeni kurallar ile AB savunma sanayiinin 2030’a kadar dönüştürülmesini hedeflemektedir.
Belge, savunma ekosisteminin hız ve çeviklik temelinde modern savaşın gereklerine uyarlanmasını amaçlamakla birlikte, bu dönüşümün merkezine güçlü bir düzenleyici ve hukuki altyapı yerleştirmektedir. Türkiye gibi AB üyesi olmayan ancak NATO üyesi ve güçlü savunma sanayisine sahip ülkeler için bu süreç hem risk hem de önemli fırsatları beraberinde getirmektedir.
Yol Haritasının Hukuki Çerçevesi
Yol Haritası, AB savunma sanayiinin geleceğini belirleyecek bir dizi hukuki enstrümanı yeniden tanımlamaktadır. Bu çerçeve; tedarik zinciri güvenliği, teknoloji paylaşımı, lisanslama süreçleri ve kritik verilerin korunması gibi alanları doğrudan kapsamaktadır.
Öne çıkan hukuki alanlar şunlardır:
- İhracat kontrolü ve dual-use mevzuatı (AB Dual-Use Regulation)
- Teknoloji transferi kısıtlamaları ve lisanslama
- Fikri mülkiyet hakları (IPR), patent, know-how sahipliği
- Veri ve siber güvenlik yükümlülükleri (NIS2, Cyber Resilience Act)
- Tedarik zinciri uyum kriterleri ve AB içerik oranı
- Üçüncü ülke katılım koşulları ve sınırlamaları
- Ortak üretim ve konsorsiyum hukuku
Bu hukuki başlıklar, AB savunma projelerine katılmak isteyen üçüncü ülke firmalarının – dolayısıyla Türk savunma sanayii aktörlerinin – karşı karşıya kalacağı temel çerçeveyi oluşturmaktadır.
AB Savunma Sanayiinde Yeni Hukuki Yaklaşım
Yol Haritası, Ukrayna savaşının ortaya koyduğu yeni savaş doktrinlerinden ilham alarak “New Defence” olarak adlandırılan hızlı inovasyon modeli ile uyumlu bir hukuki düzen tasarlamaktadır. İnsansız sistemler, yapay zekâ tabanlı çözümler, elektronik harp, modüler mimariler ve çift kullanımlı teknolojiler bu dönüşümün merkezindedir. Hukuki açıdan bu dönüşüm; AB’nin savunma projelerinde giderek daha sıkı hâle gelen “içeride üretim” eğilimi, kritik bileşenlerde üçüncü ülkelere bağımlılığın azaltılması ve teknoloji paylaşımının lisanslama süreçlerine bağlanması gibi sonuçlar doğurmaktadır. Bu konuların tamamı, Türk savunma şirketlerinin AB pazarına erişiminde belirleyici olacaktır.
Türkiye Açısından Hukuki Riskler ve Fırsatlar
Türkiye, NATO üyesi olması ve gelişmiş savunma sanayi altyapısı nedeniyle AB’nin yeni savunma mimarisi açısından tamamen dışarıda bırakılması mümkün olmayan bir aktördür. Ancak yol haritası çerçevesinde şekillenen yeni kurallar, Türkiye için hem sınırlamalar hem de stratejik işbirliği alanları ortaya çıkarmaktadır.
- Hukuki Riskler: AB’nin yeni düzenlemeleri Türk şirketleri için bazı hukuki bariyerler oluşturabilir. Türk savunma sanayii ürünlerinin AB destekli projelere doğrudan erişimini zorlaştırabilecek düzenlemeler şunlardır;
-
- %65 AB içerik oranı zorunluluğu (EDIP ve SAFE programları)
- Teknoloji transferinde lisans kısıtlamaları
- Tedarik zincirinde üçüncü ülke bağımlılığının azaltılması hedefi
- Siber güvenlik ve veri koruma yükümlülüklerinin ağırlaşması
- Dual-use ürünlerde ihracat lisansı gerekliliklerinin artması
- IPR paylaşımı konusunda AB merkezli modellerin dayatılması
- Hukuki Fırsatlar: Bununla birlikte yol haritası, Türkiye’nin güçlü olduğu alanlarda işbirliği fırsatları da sunmaktadır:
- İHA/SİHA teknolojileri
- Elektronik harp ve siber güvenlik çözümleri
- Yazılım ve komuta-kontrol sistemleri
- Modüler platformlar ve alt bileşen entegrasyonu
- Savunma teknolojisi start-up ekosistemi
Türk şirketleri, AB şirketleriyle şu hukuki yapılar üzerinden projelere dahil olabilir:
- Ortak girişim (JV),
- Alt yüklenici model,
- AB içinde tesis veya Ar-Ge merkezi açma,
- Konsorsiyum üyeliği
Türk Savunma Şirketleri İçin Hukuki ve Stratejik Öneriler
Türkiye’nin yol haritası sonrası ortaya çıkan yeni savunma sanayii düzenlemelerine uyum sağlaması için hem şirketler hem de kamu otoriteleri düzeyinde hukuki hazırlık yapılmalıdır.
Şirketler İçin Hukuki Uyum Önerileri
- AB Dual-Use Regulation kapsamının detaylı incelenmesi
- ITAR–EAR–AB ihracat kontrol rejimleri arasındaki çakışmaların yönetilmesi
- Tedarik zinciri uyum prosedürlerinin oluşturulması
- IP, lisanslama ve know-how paylaşımı maddelerinin güçlendirilmesi
- Avrupa veri güvenliği ve siber sertifikasyonlara uygun altyapı kurulması
- AB fon ve programlarında yer almak için gereken hukuki kriterlerin belirlenmesi
Sözleşmesel Dikkat Noktaları
AB şirketleri ile yapılacak sözleşmelerde aşağıdaki hususlar kritik öneme sahiptir:
- Fikri mülkiyet sahipliği ve lisanslama koşulları
- Kaynak kodu / teknoloji paylaşımının kapsamı
- İhracat kontrol ve tedarik zinciri uyum hükümleri
- AB içerik oranı şartları
- Veri güvenliği ve siber koruma yükümlülükleri
- Uyuşmazlıklarda geçerli hukuk ve yetkili yargı
Sonuç: Hem Hukuki Meydan Okuma Hem Stratejik Bir Fırsat Penceresi
AB Savunma Sanayii Dönüşüm Yol Haritası, savunma sanayiinin geleceğini belirleyecek kapsamlı bir hukuki çerçeve sunmaktadır. Türkiye için bu süreç; bir yandan teknoloji transferi, tedarik zinciri uyumu, IP yönetimi ve ihracat kontrolü gibi alanlarda yeni yükümlülükler getirirken, diğer yandan Türkiye’nin savunma kabiliyetleri ve NATO’daki konumu nedeniyle önemli işbirliği fırsatları açmaktadır. Türkiye’nin bu fırsatlardan maksimum düzeyde yararlanabilmesi için; savunma sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin ve ilgili kamu otoritelerinin hukuki, teknik ve stratejik uyumu eş zamanlı olarak yönetmesi gerekmektedir.
Bıçak Hukuk Bürosu’nun Sağlayabileceği Hukuki Destek
Bıçak Hukuk Bürosu olarak, savunma sanayii alanındaki hukuki süreçlerde aşağıdaki başlıklarda kapsamlı danışmanlık sağlamaktayız:
- AB ihracat kontrolü ve yaptırım mevzuatı
- ITAR/EAR ve AB Dual-Use ürün sınıflandırmaları
- Teknoloji transferi sözleşmeleri ve lisanslama
- Ortak üretim ve ortak girişim yapılarına hukuki danışmanlık
- Fikri mülkiyet yönetimi ve know-how koruması
- Veri güvenliği ve siber güvenlik uyumu
- SAFE/EDIP/EDF gibi AB fonlarına erişim stratejileri
AB Savunma Sanayii Dönüşüm Yol Haritası’nın şirketiniz veya sektörünüz üzerindeki etkileri hakkında detaylı hukuki analiz ve stratejik yönlendirme için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
English
Türkçe
Français
Deutsch

Comments
No comments yet.